0.542. 537 86 70

23 Nisan’dan kalanlar…

BAKIN ÇOCUKLAR NE DİYOR? YORUMSUZ…

2018-04-24

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı eğlencelerinde konuştuğumuz çocuklar bakın neler söylediler.. Yorumsuz yayınlıyoruz..

RÖPORTAJ: FATMA YAZICI

Ecem Şensöz (6)

23 Nisan’da ben hiç koltuğa oturamadım. Zaten boyuma yüksek gelir. Çocuklar hep ölüyorlar.

*

 Sinem Meryem Karakavuz (5)

Atatürk’ü çok seviyorum. Bana bu oyuncakları ve bayramı verdi. Ben oynayabiliyorum. Ama yaşlılar hep yalnız. Onların ellerini öpüp masal anlatmak lazım. Bütün kediler, bütün çocuklar gülsün. Her gün bayram olsun.

*

Çiğdem Sarı (9)

Hâkim olmak istiyorum. Ama dünyaya hakim olup, hükmetmek değil. Hâkim olup adaleti sağlamak için.

*

Hasan Çiftçi (14)

Teyze ben seni tanıyorum. Sen tacizcilere fermuarlı bir şeyler yazan ve zincirli resim yapan değil misin? Sen resim yapmak için kullandığın fırça ile bir de büyüklerimizi şöyle bir güzel fırçalasan biraz. Belki o zaman bize iyi davranırlar. Her günümüz bayram olur…

*

Defne Çalışkan (8)

Bana göre çocuk olmak çok güzel değil. Büyüyünce istediğini yapabiliyorsun. İstediğini alırsın, giyersin, yersin ve arkadaşlarınla paylaşırsın. Ben öğretmen olup çocuklara kardeşliği, paylaşmayı ve dürüstlüğü öğreteceğim.

*

Efe Can Saygın (11)

Atatürk’ün hiç çocuğu yokmuş. Babamın anlattığına göre bütün çocukları kendi çocuğundan daha çok severmiş. Yoksa bu kadar güzel bayramı hediye etmezdi bize. Bazı anneler, babalar, amcalar çocuklara tecavüz edip, çalıştırıp öldürüyorlar. O hep korudu.

*

Alper Şener

Dedemizin yaşadığı anlattığı bayramlar, coşku ve heyecanlar yok şimdi.

*

 

İbrahim Demirayak (15)

Ben hiç çocuk olamadım. Yâda adımın önüne konulan unvandan dolayı hiç sevilmedim. Türk olmuşum, Kürt olmuşum, Alevi ya da Sünni olmuşum ne fark eder? Sonuçta ben bir çocuğum.

*

Murat Arslan (19)

Ben bir çiftçi çocuğuyum. Çocukluğumdan beri üreten çalışan birisiyim. Doya doya hiç bayram yaşamadım. Hep anlı şanlı patronlar, iş adamları, kravatlı beyefendiler kutladı bizim yerimize bayramları.

Benim sesimi duymuyorsanız, koltuktan kalkıp ta, köylümün, çiftçimin durumu nedir demiyorsanız, ben vekil istemiyorum artık…

“Aslı dururken, vekile ihtiyaç yok”

*

Çiğdem Kara (11)

Çocuklara tecavüz ettiniz, taciz ettiniz, öldürdünüz. Şimdi de çocuk bayramlarını kutlarmış gibi yapıyorsunuz. Ama biz çocuklar bunca kötülüklere rağmen kutluyoruz. Yine eğlenebiliyoruz. Tek sorunumuz, artık büyüklere inanmıyoruz ve güvenmiyoruz.

*

Leyla Kırlı (10)

Bizleri küçük diye kimse umursamıyor. Oysa bizim yüreğimiz o kadar geniş ki, yeryüzündeki bütün yetimleri, kimsesizleri, sokak çocuklarını, kedileri, köpekleri, kuşları sevebiliriz.

*

Defne Yerli (13)

Bizlere örnek olacak büyüklerimiz öldürülüyor. Türkiye değerler mezarlığına döndü. Örnek alacağım, bizlere dürüstlüğü, kardeşliği, dostluğu, sevgiyi, barışı gösterecek bir büyük göremiyorum. Televizyonda, sokaklarda, mecliste, okullarda, evlerde hep kavga, hep yarış var.

Bir koltuk kapmaca telaşı sarmış bütün büyükleri.

*

Güneş Acar (9)

Bizlere kendi zamanınıza göre değil, şimdiki zamana göre eğitim verin. Ama kendi zamanınızdaki o muhteşem bayramları yaşatın.

*

İbrahim Kaçmaz (17)

Ben hiç çocuk olmadım. Kendimi bildim bileli sokaklarda kâğıt topluyorum. Hiç okulum ve bayramım olmadı.

Büyüklerime sesleniyorum.

Geleceğimiz dediniz, geleceğimizi elimizden çaldınız.

Daha doğarken borçlu doğduk. Biz borçlu, ülkemiz borçlu.

Siz koltuklarda ya da koltuk savaşında. Çalışmak yine bize düştü.

Eğer ilerde bir koltuğa oturursam, Atatürk gibi hep çocukları seveceğim.

Atatürkçülük çocuk olmaktır.

Belki bir gün bende çocuk olurum.

*

 

Sepetim