0.542. 537 86 70

MEB'te “çözüm” süreci mi başladı?

Milli Eğitim’deki FETÖ’cülerin tasfiye edilmeye başlanmasıyla farklı bir formata bürünen bu hainler hala içeriden birileriyle işbirliği halinde. FETÖ’cülerden ortaya çıkan boşluğu değerlendirenler var. Bunlar kaybolmadılar!

2017-06-19

17-25 Aralık'la birlikte gündemin ana maddesi olarak gösterilen "dershane"ler sürecinin gerçekte tek hedefi yokmuş.

Hükümetin fetöcü yapılanmaların deşifre edilip bünyeden temizlenmesine dönük reel adımlar atmasını fırsat bilen kripto Fetöcüler ve rantiyeci siyasiler için de bir yol açıldığını hisseder hissetmez olaya el atanlar olmuş.

MEB Bakanlığı'nın ülke genelinde ve lokal olarak illerde yayınlarından sorumlu anlaşmalı yayınevlerinin de Fetöcüler tarafından kuşatılıp rantiye sektörü haline getirildiğine şahit olunmuş.

Bunu nereden anlıyoruz?

Bakanlık yayınladığı genelge ve emirlerle "fetöcülerle alakası olmayan yayınevleri" ile yeni anlaşmalar yapılmasını istemesinden ve ardından uygulamaya geçilmesinden.

Konuya duyarlı ve mesleğinde uzman Fetö terör örgütüyle alakası olmayanlar aranıyor bulunuyor ve işleyiş devam ediyor.

Konuyu önceden haber alan (MEB'teki kriptoları vasıtasıyla) fetöcü yayınevleri ve yayıncılar formalite değişimlerle yayınevlerinin adları olduğu gibi sahiplerini de değiştiriyorlar.

Yani anlayacağınız. Milli Eğitim yayınlarında bunların basımını ve dağıtımını üslenen fetöcülerin kaybolma efsanesi tarihe karışmış (!) oluyor!

Hiç umulmadık birşeyler dönmeye başlıyor.

Bu kez devreye Ak partili siyasiler el atıyor!

Bir tane degil epeyce var!

Mılli Eğitimin sorununa "çözüm" arayan siyasiler..

Milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları, yardımcılar, müsteşarlar, şube ve il müdürleri..

Hepsi "memleket" meselesi üzerine kafa yoruyorlar (!)

Türkiye genelinde bu sistem oturtulmuş. Fetöden değişime (!) uğratılmış yayınevleri dağıtıcılar, pazarlamacılar illeri paylaşmışlar.

Bursa da bunlardan bir tanesi!

Soruna "çözüm" arayanlar çözüm adı altında bir oluşum teşkil ediyorlar.

Sahiplerinden biri de işin konpedanlığını Ak parti Sinop milletvekili Nazım Maviş üsleniyor.

Bu olayı o kadar benimsiyor  ki Bursa da kendi ortağı olduğu  firmanın  ürünlerinin sadece kendi tespit ettiği ve "olur" verdiği dağıtım şirketleri vasıtasıyla yapılmasını da organize ediyor.

Bursa Uludağ ile meşhurdur. O halde benim dağıtımımı "Uludağ" yapsın diyor. Akan sular duruyor!

Valisinden belediye başkanına, il başkanından ilçe başkanına kadar herkes bilgilendiriliyor.

Ardından TEAS diye bir yayınevi..

Bunu da "çözüm"e farklı bir "sentez"le bakılmasını sağlayan dağıtım firması üsleniyor.

Bilfen ve "çözüm"e ortak bakışlar yapılmasını sağlayan Ak Parti Milletvekili Nazım Maviş Bursa başta olmak üzere fetöcülerden alınan ganimetler hakkında benim borum öter diyor.

Belediye başkanı başta olmak üzere ne kadar sıralı amir, şube ve il müdürü varsa otoriter tavrını aşikar ediyor.

Şimdi buraya kadar bunları niye anlattım?

Eğriye eğri doğruya doğru demek hak değil mi?

O zaman doğrusunu söyleyelim.

Milli Eğitim’deki Fetöcülerin tasfiye edilmeye başlanmasıyla farklı bir formata bürünen bu hainler hala içeriden birileriyle işbirliği halinde.
Fetöcülerden ortaya çıkan boşluğu değerlendirenler var. Bunlar kaybolmadılar!

Kardeşim bu adamlara kim yol veriyor?Milli Eğitim ne kadar temizlendi fetöcülerden?

Milletvekilleri ya da siyasilerin, hatta il ve ilçe başkanlarının insiyatifine bırakılabilecek bir kurum mu?

Fetöcülerin tasfiye edilme sürecinde milli eğitim yayınlarına "çözüm" süreci ile katkı verenlerden Milli Eğitim Bakanı’mızın haberi var mı?

Reisin bu süreci takip ettiğini biliyoruz.

Bu "çözüm" sürecinden haberi var mı?

Var olduğunu biliyorum!

Yanlış hesap Bursa'dan döner mi?

Dönecek!

Sepetim