0.542. 537 86 70

Mazlumların lâneti..

Sayın Adalet Bakanımıza hukuk ve evrensel değerler içerisinde çağrıda bulunduk, gereğini yerine getirdi. Saygı ve teşekkür borcumuzdur. Şimdi de Sayın Deniz Deniz Kuvvetleri Komutanımız, Genelkurmay Başkanımız ve Savunma Bakanımıza, Aziz Türk Milleti adına sesleniyoruz…

2021-06-11

Ergün Poyraz denen, yazar geçinip milletin ölüsüne dirisine küfretmeyi marifet sayan, şantajı yaşam şekli addeden evrim mağduru tek hücreli canlıyı paketleme işlemimiz nedeniyle, Didim dosyamıza bir gün ara vermek zorunda kaldık.

Siyaset-devlet-iş dünyası-medya karesinde yuvalanmış çetelerin, yolsuzluk, usulsüzlük, gayri ahlakilik dolu belge ve eylemlerini açıklamaya devam edeceğiz.

Günün bombası, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu hesabından geldi. Didim Belediye Başkanı demeye dilim varmayan Ahmet Deniz Atabay isimli şahsın, devlet içindeki en önemli ayaklarından birini ifşa etmiş.

Didim Garnizon Komutanı, Deniz Kıdemli Albay Çetin Gülseven...

Çoktandır zaten o konuya girmek istiyorduk, kalbimiz birmiş. 2013 civarında Didim'e atanan Çetin Gülseven, bildiğiniz Yavuz Zırhlısı gibi demir atmış. Hele Kadıköylü Atabay sonrası çok garip bir döngünün içerisine girmiş. Nereye gitsek muhabbeti var.

Kadıköylü Atabay neredeyse, Deniz Albay Çetin Gülseven orada. Mavi Vatanı koruması gerekirken, Kadıköylü Atabay'ı koruyor.

Sayın Adalet Bakanımıza hukuk ve evrensel değerler içerisinde çağrıda bulunduk, gereğini yerine getirdi. Saygı ve teşekkür borcumuzdur. Şimdi de Sayın Deniz Deniz Kuvvetleri Komutanımız, Genelkurmay Başkanımız ve Savunma Bakanımıza, Aziz Türk Milleti adına sesleniyoruz.

Bizler, TV olmadan önce radyolarda, TV’ler çıktıktan sonra siyah-beyaz ekranlarda, Dumlupunar efsanesi anlatılırken gözyaşları içerisinde, “Vatan sağolsun” diye şehadete eren vatan evlatlarının efsaneleriyle yetişmiş nesilleriz.

Her Dumlupınar anmasında, okullarımızda, evlerimizde, meydanlarda sele dönüşen yaşlarla, saygı duruşunda bulunulurdu. Acı dolu türküler yakılır, ağıt dolu şiirlerle yad ederdik o kahramanlık timsali vatan evlatlarımızı.

Fakat bu Albay Çetin Gülseven, Mavi Vatan değil, gayri ahlakilikleri dillere destan şahsın yakın koruması gibi olduğu tüm Didimlilerin dilinde. O şerefli bem beyaz elbiseyle o şahsın yanında nasıl poz veriyor, nasıl o şehitlerin kemiklerini sızlatıyor, hala anlam veremiyorum.

Albay Çetin Gülseven, Kadıköylü Atabay'a Devlet içerisinde adliyeler başta diğer kurumlarda bayağı yardımcı oluyor. Yetmiyor, imar-ihale işleri için müteahhitlerle o kadar yakın ilişkileri var ki, sanırsınız ordu mensubu değil, emlak şirketi sahibi.

Daha bir kaç gün önce Adalet Bakanlığı ve Söke Sulh Ceza Hakimliği, Çetin Gülseven'in yapışık ikiz gibi yanından ayrılmadığı Atabay isimli şahsın, tecavüz iddialarıyla Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasının yolunu açtı.

Süren yolsuzluk-usulsüzlük-ölüme sebebiyet davalarını saymadık bile.

Mavi Vatan'ı koruması gerekirken garnizondan çok Atabay isimli şahısla beraber olan Albay Çetin Gülseven, Didim Adliyesinde onunla beraberdi, Aydın Adliyesinde onunla beraberdi, Aydın Valiliği’nde onunla beraberdi...

Ordumuz Atabay'ı bu albayımıza zimmetledi de haberimiz mi yok?!

Müteahhitlerin Didim Belediyesi ile olan sorunlarının çözümü için yaptığı aracılıklara yönelik iddialardan ben hicap duyuyorum, kendisi hiç etkilenmiyor.

Halk çok tepkili.

Ordumuza olan sevgi saygıya gölge düşürüyor.

Çaka Beylerin, Barbarosların emaneti olan Şanlı Deniz Kuvvetlerimizin, Metehan'dan, Fatih'den, Atatürk'den miras dünyanın en şerefli ordusu Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, bu tür eylemlere karışanlar yüzünden halkımızın gözünde itibar kaybetmesine izin mi vereceksiniz?

Son nefeslerinde, “Vatan sağolsun” dedikten sonra kafalarına sıktıkları birer mermiyle cennete yürüyen Dumlupınar Şehitlerimizin kemiklerini mi sızlatacağız?

Yaşananları aklen ve kalben kabullenmemiz mümkün değil...

Bırakın tüm devlet kurumları, düğün dernek, cenaze sünnet Atabay nerede, Albay Çetin Gülseven yapışık ikiz gibi orada.

Devlet kurumlarındaki sorunlarında da arzuhalci gibi aracılık yapıyor.

Allahın günü vatan evlatlarımızın şehadet haberlerini alırken, Albay Çetin Gülseven, emekliliğini Malibu'da geçiren Amerikalı milyoner gibi yaşıyor.

Kutlu Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, rütbesi ne olursa olsun kimsenin bu şekilde Aziz Türk Milleti'nin gözünden düşürmeye hakkı yok.

Önümüzdeki askeri şurada gereğini yapacağınıza, Türk Milleti olarak inancımız tamdır.

Albay Çetin Gülseven'e de, kamu adına çağrımız olacak.

Madem Atabay gibi gayri ahlakiliği bırakın ulusalı, dünyada haber konusu olmuş bir şahısla beraber olacaksanız, o zaman gidin Didim Belediyesi'nde Özel Kalem Müdürlüğü’ne geçiş yapın. Yok, onu kabul etmiyorsanuz, otellerine müdür olun. Yok ona da sıcak bakmıyorsanuz, bu kadar müteahhit tanıdığınız var, gidin bir emlak şirketi açın. Sizi tutan yok... Bu işlere yatkınsanız, o saflığı, temizliği simgeleyen beyaz üniformayı çıkartıp, nasıl istiyorsanız öyle yaşayacaksınız.

TEZGAHLARI NASIL BOZULDU?

Atabay, hakkındaki tecavüz iddialarına yönelik verilen takipsizlik kararının onanmasını beklerken, kamu olanaklarıyla bir kısım medyayı Didim'de topladı. Kendisine övgüler düzdürdü.

Sanırsınız Kara Murat...

Sadece siyasi değil medya baskısıyla da kararın onanmasını sağlayacaklar, sonra montaj-kumpas-kürtaj diye yaygarayı basacaklar, gerine gerine gezineceklerdi. Böylece Kadıköylü Atabay'ı başımıza bela eden CHP Eski Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi partide yeniden güç kazanacak, Atabay da üçüncü kez yoluna devam edecekti.

Yedirip, içirip ceplerine kamu kaynaklarından para koydukları bir kısım medyaya, hakkında gizlilik kararı olan dosyanın Didim'den verilen takipsizlik kararını yayınlattılar.

Fakat ellerinde patladı.

Adalet Bakanlığı çağrımız üzerine dosyaya çok dikkatli eğildi, Söke Sulh Ceza Hakimliği adeta hukuk dersi verircesine takipsizlik kararını bozdu ve Atabay'ın ağır Ceza'da yargılanmasına gidecek süreci başlattı.

Burada kimseyi suçlu ya da suçsuz ilan etmiyoruz. O bizim ilkelerimize yakışmaz.

Ama bu karşımızdaki ilkesiz güruh, siyaset-medya-devlet-iş dünyasındaki güçlerini birleştirerek, gariban bir kadını intihara sürükleyecek, kara propagandaya dayalı alçakça bir yayın politikası izlediler.

Çetesiniz hepiniz çete...

Gerçek rant çetesi sizlersiniz...

Gariban bir kadına karşı ordu gibi birleşmeye kalkan, menfaatperest, kimliksiz, kişiliksiz, ilkeleri olmayan insanlığın yüz karası bir güruhsunuz.

Bu utancı da ömür boyu yaşayacaksınız.

Hepiniz önce kamu vicdanı sonra hukuk karşısında hesabını vereceksiniz.

Aziz Türk Milleti...

Bu konuda kamu vicdanını tesis etmek hiç zor değil...

Kalbinizde bir mahkeme kurun, aklınızla jüri olun.

Bir yanda eşinin ve çocuklarının yaşadığı evde grup zinası yapan, bunu kendisi bilerek isteyerek kasete aldıran, Aşk-ı Memnu kasedinin en yumoş bölümünde “Ben köylüyüm. Kadıköylüyüm” diye kendisine övgüler düzen, bunları da mahkemelerde önce inkâr edip sonra itiraf eden bir şahıs var.

Diğer yanda bir başına, yaşadıklarının korkusuyla intiharın eşiğinde, iki çocuklu yalnız başına bir kadın...

Kendisini savunma imkânı olmayan, medyası-siyaset-devlet gücü olmayan, tek başına bir kadın.

Çocukları için adının duyulması korkusuyla torba torba ilaçlarla ayakta kalmaya çalışan, yaşayan ölü gibi yalnız başına bir kadın.

Sizce hangisi doğru söyler...

Kararı çabuk verdiniz değil mi?...

Şimdi dönelim CHP ve Aydın-Didim'in başına karabasan gibi çöken Serin Akif'e.

Kadıköylü Atabay'ı başımıza musallat eden Serin Akif, dar kabile kafası milliyetçiliğini şahsi çıkarları için kullanan, devri geçmiş, çağ dışı bir siyasetçi profili.

Başlıca görevi yazlığının anahtarını bile emanet ettiği Kadıköylü Atabay'ı o koltukta tutmak, başı her derde girdiğinde yardımına koşmak.

Bunu nasıl mı yapıyor?

Karadenizlilik ayağıyla.

Aydın Valimiz Tıranzonlu mu?.. Hemen geliyor, önce Didim'de turluyor, Atabay ile poz veriyor, sonra Aydın Valimizi ziyaret edip resim çektirerek devlet kurumlarına, “Vali Beyde bizmle haaa. Bizim Kadıköyülüyü iyi kollayın” mesajı veriyor.

Halbuki ilgisi yok.

Şimdi de aralarından bazıları, “Yeni gelen Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Samsunluymuş. Onu da bağlarız” mealiyle, ham düşünceler içerisindeler.

Vallahi çok üzüleceksiniz, billahi çok üzüleceksiniz.

Yeni gelen Başsavcımız sadece adalete bakan, adam gibi adam.

Çok ketum ve adalet işlerini hiç kimseyle konuşmayan, hatır gönül ile adaletin çarpıtılmasına, kötüye kullanımına izin vermeyen birisi.

Art niyetli gidecek olan varsa, emin olun çok üzülürsünüz. Seni de uyarmış olalım Akif bey...

Bu Serin Akif varya Serin Akif, şimdi size anlatacaklarımdan sonra, evliya olsa sokmayacaksınız avluya.

Yerel seçimler öncesi illa İstanbul BŞB adayı ben olacağım diye tutturdu.

Hangi çağda yaşıyorsa ben Karadenizlilerin oylarını alırım, şöyle böyle diye, Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmeye kalkıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu kabul etmeyince, seçim önü partisini ve değerlerini sabote edercesine CHP Genel Sekreterliğinden istifa etti.

Gördünüz mü ihanet ve sabotajını...

Sonra da elinden oyuncağı alınınca ağlamasın diye emzik verilen bebek gibi, susması için Kadıköylü Atabay'ı yeniden aday yapmışlar, her skandalı bilinmesine rağmen.

Akif Hamzaçebi...

Ben Aydın karadenizliler Derneği Üyesi ve basın danışmanıyım. Biz de onur ve ilkeler ön planda gelir. emin ol gelsen bizim dernekte, bırak çay söylemek, altına oturmak için sana sandalye bile vermezler.

Bu Akif varya Serin Akif...

Serin Akif'in de Kadıköylü Atabay gibi bol bol aynı tonda icraatları var. İnternete girin görün. Özel yaşamları olduğu için umrumuzda değil.

Umrumuzda olan özel yaşamlarındaki gayri ahlakiliklerin, gayri yasallıkların kamuya ve devlete kanser gibi sirayet etmesi.

Devlet düzeni, kamu ahlakını bozanlar bunlar.

Hesaplaşmamız da orada.

Bakın tek örnek... Atabay'ın Başkan yardımcısı yaptığı, Atabay'ın göreve gelmesi ardından memuriyet hayatında jet gibi yükselen, ailesinin mal varlığında on milyonlarca liralık patlama olan Emine Öznür Gündoğdu hakkındaki gerçekler.

Aralarında olanlar, bizi hiç ilgilendirmiyor.

Bizim hesabını sorduğumuz, Jetgillerden Öznur'un aile bireyleri, piyango çıkmadığına göre o kadar serveti bir anda nasıl edindiler?

Demek ki aralarında medyaya, sosyal medyaya yansıyan özel yaşam ilişkisi, Didim Belediyesi'nde kurulan çeteleşmiş rant çarkının sonuçları.

Ulusal medyaya haber olan bu servetlerin hesabını veremiyorlar.

Soranlara, “Yazsınlar varsınlar bir şey olmaz” diyorlardı.

Çünkü siyaset-devlet-iş dünyası-medya dörtgeninde kurdukları rant çarkındaki iş birlikçilerine çok güveniyorlardı.

Taa ki kurt Klanı kamu vicdanı, hukuk ve devlet ile beraber, “Mazlumların Ahı” operasyonunu başlatana kadar.

Fark etmediniz mi?

Aydın'da devlet yeniden teşkilatlanıyor.

İçlerinde üç beş satılık olsa da, devlet krumlarınında ezici çoğunluk hala temiz ve namuslu.

Göreceksiniz haramilerin saltanatı nasıl çökertilecek.

CHP'yi şimdiden uyarıyorum.

Kendi temizliğinizi kendiniz yapın.

Sonra başınızı taşa vurmaya gerek yok.

Vatansever CHP tabanı, infial halinde.

Bu her gayri ahlakilikleri dillere destan Akif Hamzaçebi ile Kadıköylü Atabay'ın dokunulmazlğı mı var?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kasetleri çıktı. Kumpas olduğu halde ayaklandınız, görevinden tard ettiniz...

Haklıydınız da.

Yahu genel başkanını gayri ahlakilikler yüzünden harcayan parti nasıl oluyor da Serin Akif ile Kadıköylü Atabay'a kahraman muamelesi yapıp, neredeyse madalya veriyor? CHP'liler bildiğiniz çıldıracak!...

“MAZLUMLARIN LANETİ...”

Bu güne kadar devlet ve siyasetteki satılmış iş birlikçileriyle dümenlerini idare ettiren Didim'deki gerçek rant çetesi, Kurt Klanına çarpılınca üç günde darma dağın oldu.

Ne ahlaksızlığıa doyuyorlar, ne paraya.

Ülkemizin, milletimizin içinde bulunduğu durum umurlarında bile değil.

Maddi ve makam hırsları hepsini birer sosyopat haline getirmiş, kamu gücü ve olanaklarından elde ettikleri haksız servetlerin bir kısmını satın aldıkları namus yoksunlarına pay ederek, hem devleti yozlaştırıyorlar, hem kamunun ahlakını yerle yeksan ediyorlar.

Kadıköylü Atabay... Deniz Atabay...

Sizler için artık deniz bitti...

Yazdıklarıma dikkat et...

Devlet Aydın'da yeniden yapılanıyor, adam gibi adamlar masunların hakkını korumaya, zalimlere hesap sormaya geliyor.

Aziz Türk Milleti...

O sokak röportajında, “Abi buzdolabı bomboş ki. Tek hayalim evde yiyecek olması” diyen 10 yaşındaki çocuğun halini görünce neler hissettiniz? Benim boğazım düğümlendi, yüreğime sanki yumruk oturdu. Yutkundum, yutkundum, yutkundum...

Adıyaman'da maddi sıkıntı nedeniyle çocuklarını komşuya bırakıp intihar eden ana -baba geldi gözümün önüne... Çıldırdım, çıldırdım, çıldırdım...

İstanbul'da yokluktan cinnet geçirip çocuğunu uyuttuktan sonra, intihar eden annenin dramı geldi gözümün önüne... Delirdim, delirdim, delirdim...

Bunların tüm sebebi neydi biliyor musunuz?

İşte hep bu ahlâksızlığa ve harama doymaz tipler...

Bilesiniz biz tek hayali dolu buzdolabı olan 10 yaşındaki çocuğun ahı, yokluktan hayatının baharında yaşama veda eden anaların, babaların lanetiyiz... Son nefesimize kadar sizlerin başınızda, Allahın sopası, Ali'nin Zülfikarı olacağız... Harama, ahlâksızlığa sizi doyuramadık, o halde gereğini yapacağız...

Ya devlet başa ya kuzgun leşe...

Ya musalla, ya mapus...

Sizler gibi vicdansızlara merhamet, Allaha hakaret Vatana ihanettir...

KADIKÖYLÜ ATABAY'IN ADAM YERİNE KOYMADIKLARI

Bir kısım medya Kadıköylü Atabay için saçını süpürge ederken, haberleri yok Atabay onları adam yerine koymuyor.

Basın danışmanlık ihalesi yapmış. Antalya'dan bir firma almış. Aylık 48 bin liradan 8 ay. Yani 400 bin TL ye yakın.

Halbuki sizin dilleriniz Kadıköylü Atabay'ı aklamak için pelesenk oldu.

Yüzünüz köseleye döndü.

Yalaka ve yalamalıkta o kadar ileri gittiniz ki, neredeyse şahsın kendi çektirdiği gayri ahlaki kasedi aklamak için, Kabe'de tavaf ediyordu diyeceksiniz.

O kadar rayınızdan çıktınız ki, tecavüz iddiasının mağduru gariban tek başına yaşayan, iki çocuklu bir kadını bile linç etmeye kalktınız, haram çarkından aktarılan üç kuruşa fit oldunuz...

Bakın hemşerim... Garibanların ahı, mazlumların laneti, en kaçınmanız gereken şey olmalı...

Siz siz olun, sizi adam yerine koymayanlara kul köle olacağınıza, az adam olun adam..

Sepetim