0.542. 537 86 70

Kendini ifşa eden gizli tanık…

Milletvekili Mustafa Savaş ile medyadaki hemşehri kankaları Sehan Seyhan - Mehmet ve Emin Aydın kardeşlerin kendilerince yaptığı opreasyon, ellerinde patladı. Kökten tüm bir Adliye ve Adalet kurumunu hedef almaktan sakınmadılar. Neredeyse Aydın’daki tüm hakim savcıları, rüşvet almakla suçladılar. Şimdi de can hıraş kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Emin Aydın gizli tanıklık yaptığını itiraf ediyor. Kendini ifşa eden gizli tanık, dünya tarihinde ilk bunlar olmuşlardır her halde..

2020-11-30

Milletvekili Mustafa Savaş ile medyadaki hemşehri kankaları Sehan Seyhan - Mehmet ve Emin Aydın kardeşlerin kendilerince yaptığı opreasyon, ellerinde patladı. Birileri bunlarla o kadar ince oynamış ki travma geçirmiş yengeç misali ömür boyu yan yan giderler artık.

Kontrol İlizyonu denen yöntemle, bu arkadaşları mayın tarlasına sürmüşler.

Duymak istediklerini bunlara tek tek ulaştırıp, bunlara işin sonunda hazine odası gösterip, mayın tarlasına sokup yerle yeksan etmişler. Ondan sonra da Aydın’da perde gerisinde yaşanan ne kadar pislik var, cerahat gibi patlamış.

Yargıya yapılan baskılar, kurulmak istenen tuzaklar, kendi kurmaya kalkıştıkları kumpaslar, ne varsa ortaya saçılmış.

Şimdi de can hıraş kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.

Sadece gülüyorum hallerine.

Nasıl gülmeyeceksiniz;

Emin Aydın gizli tanıklık yaptığını itiraf ediyor.

Kendini ifşa eden gizli tanık, dünya tarihinde ilk bunlar olmuşlardır her halde.

Mustafa Savaş siyasi ikbalini kurtarmak için bunlara kol kanat gerdi.

Hatta Denge Grup denen Mehmet - Emin Aydın kadreşlere, KGF’dan (Kredi Garanti Fonu) biri 400 bin diğeri 700 bin lira civarı iki kez kredi çıkartıyor. Bu fakir fukara hakkını koruyoruz diye reklâm yapma telaşındaki Emin - Mehmet Aydın kardeşler var ya, işte onlar bu paraları da geri ödemiyor. Bildiğiniz yetim hakkını bir güzel iç ediyorlar, sonra kalkıp millete “biz fakir fukara hakkı koruyoruz” diyorlar.

Hatta mal kaçırma operasyonu yapıp, kendi akrabalarına dahi alacaklarını ödemiyorlar, kanun dışı ne varsa yapıyorlar. Bu da bilirkişi raporu ile tescil ediliyor.

Serhan Seyhan deseniz, ona keza.

Yitmiş - bitmiş bir itibarsızlık abidesi davranışlar sergiliyorlar.

Dertleri imanları FETÖ yalanları.

Amaçları, FETÖ üzerinden sürekli kayyım atatmak, sonra beytülmale çökmek.

Zor çöktürürüm size o beytülmale...

Serhan Seyhan’ın 46 kişi hakkında yaptığı sahte FETÖ dosyası üzerinden gitmeye kalktılar, olmadı. Her şey ortada, takipsizlik verildi. Bu kez örgütlü suç dediler. O suçladıkları insanların aileri, kendileri nasıl travma yaşamışlar, bunların umrunda değil.

Kendilerine olunca bas bas bağırıyorlar. Örneğin köfteciliği bırakıp, FETÖ’nün Cihan Haber Ajansı’ndan medyaya teşrif eden Emin Kardeşler. Hatta bunlar Siirt ilinde yapılan FETÖ destekli ve de FETÖ’ye desteğin devam etmesi amaçlı toplantıya, Aydın’dan katılan grup içindeydiler. Hatta haberini ben yapmış, Siirt Valisini ve Emniyet Müdürünü görevden aldırmıştım. Yetmez bunlar değil mi Mehmet - Emin Aydın kardeşler.

Emin Aydın’ın personeli ile toplantı yapıp, “Beni FETÖ’den alabilirler” diye helallik istediği günleri de gördü bu Aydın şehri. Bunların yaptığı tipik FETÖ taktiğidir zaten. FETÖ’cüler her haltı kendileri yer, başkalarına FETÖ yaftası yapıştırıp gerine gerine gezerler.

Bunların günah ortaklığını şöyle açayım sizlere.

Mustafa Savaş, üç dönemdir Aydın AK Parti Vekili, iki dönemdir BŞB Adayı. Üçüncü kez adaylığı düşündüğü, hem kamuoyunda bilinir, hem sosyal medyada yazılıp çizilir.

Mustafa Bey Kardeşim;

İstersen partinin ve şehrin tapusunu üzerine verelim. Eee milletvekili sen, BŞB adayı sen. Aydın’da başka adam kalmadıysa, kapatın dükkânı gidin.

İşte Mustafa Savaş, geçmişte Erkan Karaarslan’a kurulan kumpası kullanıp, Serhan Seyhan ile birlikte kapı kapı bakanlıklarda gezinmişti. Hala o yolda ısrarcı, görünen o... Kendi Partisi MKYK Üyesi Metin Yavuz’un, Mustafa Savaş’ın medya ekibi Aydın Denge Grup tarafından hedef alınmasının altında, üçüncü dönem BŞB Adaylığı hedefi yatar.

Mustafa Savaş daha seçimlere yıllar varken üçüncü kez adaylığını dillendirince Metin Yavuz da diğer bir AK Parti Aydın Vekili Rıza Posacı’nın adını ortaya attı, ondan sonra Mustafa Savaş ve medya unsurlarının hedefi oldu.

Kendi kredi çıkarttığı, ayakta kalmalarını sağladığı Denge Grup, kendi partisinin MKYK Üyesi Metin Yavuz’a her şekilde saldırır, bu uğurda AK Parti bile Aydın’da rezil kepaze olurken sessiz kalıp, adeta örtülü destek verdi.

Serhan Seyhan, zaten itibarı sıfırlandığı için maddi kazanç peşinde. Bunu yapmak içinse yine Çineliler grubu üyesi olarak Mustafa Savaş üzerinden gitmeye kalkıştı kendince. Aydın BŞB’ye FETÖ üzerinden sürekli kayyım atatmak, olmazsa örgütlü suç, o da olmadı süren bazı Erkan Karaarslan dosyalar üzerinden Özlem Çerçioğlu’nu görevden aldırıp, yerine Koçarlı Belediye Başkanı’nın getirilmesi.

Sonrasında siz düşünün bunlar BŞB binasını nasıl kevgire çevirir.

Çineliler grubu üyesi Denge Grup da zaten 4 trilyon üzeri borca batmış, mal kaçırma telaşında, bunu yaparken de yine Mustafa Savaş desteğiyle konkordato ilan ettikleri dillerde, onlar da BŞB’ye çökme telaşında.

Öyle telaştalar ki, gözlerini kin bürümüş, onlara göre Aydın BŞB hazine odası, milyonlar ellerinde, uzanıp almaları için sadece kayyım atatılması gerek.

Bu uğurda kökten tüm bir Adliye ve Adalet kurumunu hedef almaktan sakınmadılar.

Neredeyse Aydın’daki tüm hakim savcıları, rüşvet almakla suçladılar.

Güzel kardeşim, FETÖ kumpasınız tutmaz.

Eğer ki “yolsuzluk – usulsüzlük” var diyorsanız EKAP orada. “Şu ihalede şu, bu ihalede bu var” deyip haberlerinizi yaparsınız, gerekirse suç duyurularınız yaparsınız, herkes herkesin boyunu görür.

Siz hazine odasına dalacaksınız, artık sinirleri iyice bozulmuş Mustafa Savaş siyasi erklerine ulaşacak diye tüm devlet kurumlarını nasıl rüşvetçilikle suçlarsınız?

Varsa bilginiz belgeniz, “şu dava dosyasında, şu hakim veya savcı, şu kişiden şu kadar rüşvet istedi” diye ortaya koyarsınız.

O da yok!...

Duydum ettim ile devlet özellikle de adalet kurumları bu kadar zan altında bırakılır mı?

Her meslekte vardır arızalı işler yapanlar. Hele gazetecilik kaynıyor. Eline klavyeyi alan, önüne gelene şantaj yapmaya, yoksa seni FETÖ’cü ilan ederim haa demeye yelteniyor.

Sizin şu anda yaptığınız, bildiğiniz devlete baş kaldırı. Öyle adalet başta devletin tüm kurumlarını zan altında bırakmaya, onlara ayar çekmeye kalkarsanız, o zaman yoldaki vatandaştan kanunlara uymasını nasıl bekleyeceksiniz?

Size diyim güzel kardeşlerim.

Elbet ekonomik kriz var, başta medya herkes zorda. Sizler de ekmek yiyeceksiniz. Ama bu durum sizlere önüne gelene kumpas kurma, devlet kurumlarını zan altnda bırakma, insanların şeref haysiyetleriyle oynama hakkını vermez.

Şekilde görüldüğü gibi sizleri hazine odası diye mayın tarlasına sokarlar, kaz yolmaya giderken bütün tüyleriniz yolunmuş halde ortada kalırsınız.

Bakın sizler gibi işleri şahsileştirmedim, hiç birinize kin kusmadım, olanları açık ve net ortaya koydum...

Yoksa sizler gibi yok “Metin Can’ın oğlu Aydın BŞB’de çalışıyormuş, yok şuymuş yok buymuş” diye işi sidik yarışına çevirmedim...

İş sidik yarışına dönerse, bu alanda benden daha uzağa işeyecek olanı da göremiyorum güzel kardeşlerim.

Çünkü Özlem Çerçioğlu beni hem öz kardeşi gibi sever hem zaman zaman düşmanı gibi nefret eder. Çünkü biat huyum yoktur. Bir vatandaş ve gazeteci olarak ne görüyorsam onu söyler, onu yazarım. Onun doğruları ile benim doğrularım aynı olacak diye kural yok. Yıllardır oturup çay içmedik, bir telefon görüşmesi dahi yapmadık. Fakat bu durum onlar üzerinden şehre ve beytülmale çökmeye kalkanlara da sessiz kalacağımız anlamına gelmez.

Şimdilik kalın sağlıcakla...

Sepetim