0.542. 537 86 70

Kadıköylü Karteli’nin isyan gecesi…

Bizim yürüyen alkol şişesi gibi 160 promilli Kadıköylü Atabay, polislere saldırdı, hakaretler, tehditler havada uçuştu, hızını alamadı Kaymakamın kapısına dayandı, zorla kapıyı açtırmaya kalktı, kaymakamın kapısını tekmeledi, ağzına geleni saydırdı. Şimdi Karteli ile birlikte Emniyet ve Savcılık’ta ifade veriyorlar.

2021-06-18

Hani Meksika'da karteller vardır, şehirleri işgal ederler, kurtarılmış bölgeler ilân ederler ya, işte Didim'de bunu yaşamıştık. Bizim Kadıköylü 160 promil çıkmış. Allah’dan yanında sigara içen olmamış. Çakmağı çak, aleve bak.

Şahıs yürüyen alkol şisesi gibi esti gürledi o gece.

Polislere saldırdı, hakaretler, tehditler havada uçuştu, hızını alamadı Kaymakamın kapısına dayandı, zorla kapıyı açtırmaya kalktı, kaymakamın kapısını tekmeledi, ağzına geleni saydırdı.

Şimdi ifade veriyorlar.

160 promille Tarzan kesilip önüne gelene langır lungur çeken Kadıköylü'nün gözleri iş ifadeye gelince korkudan fıldır fıldır olmuştur.

Balık çiftlikleri olayında Jandarma Komutanına, “Buranın belediye başkanı da benim, komutanı da benim, hakimi de benim, savcısı da benim” diye posta koyarken, aslında kurduğu kartel misali çeteyi itiraf ediyormuş.

Bu şahıştan hiç hoşlanmazdım, o günden sonra zaten iyice gıcık kaptım.

Kadıköylü tiranlığını ilân etmiş, basına da onun duyurusunu yapıyormuş.

Aslında neydi biliyor musunuz; “Bir hiçti bir hiç...”

Sadece rejim çatışması nedeniyle halka dayatılan, insanların saydıra saydıra oy verdiği bir zavallı. Ondan sonra zaten iyice kaptı koyverdi.

Kurt Klanına çarpılınca şimdi yıldızları sayıyor.

Neye çarpıldığını çözmeye çalışıyor.

Üç günde kroki, beşinci günde nakavt oldular.

Yalama medyalarıyla kurdukları bütün algılarının hepsini, başlarına yıktık.

Onca kelle, onca gazete, onca siyaset desteği, hiç biri kurtaramadı Kadıköylüyü.

Bu yaşadıkların, yaşayacaklarının yanında bir hiç Kadıköylü. Bunu da iyi bil emi.

Sen kendi eşinin, çocuklarının yaşadığı evde grup zinası yaptıran, mahkemede yalan beyanla önce inkâr edip sonra itiraf eden, kendi otellerinin su parasını sildiren, her türlü gayri ahlakilik, gayri yasallığın altından çıkan bir düşkünsün.

Hepinizin yakınlarıyla beraber mal varlıklarınızı ve HTS kayıtlarınızı mahkeme kayıtlarıyla istettiğimde, zaten her şeyin çok rahat çözüleceğini bildiğiniz için, mahkemeye bile gidemiyorsunuz.

Kartel lideri gibi geziyordun, patlak araba karteline döndün.

Şu olay gecesini, eşkiya sürüsü gibi topladıklarının kimler olduğunu ben anlatayım mı Kadıköylü.

Aziz Türk Milleti!..

Bir kaç gün önce sizlere, Kadıköylü çetesinin kozmik odasınının bulunduğu ASEL Oteli yazmıştım. Gitmişler, hiç ilgisi olmadığı halde, “Bunları sen yazdırıyorsun” diye Ahmet Orak'a tehditler savurmuşlar.

İşte Özel İdare döneminde yapılan bu devlet malı oteli, şu anda Bünyamin ve Metin Karhan Kardeşler işletiyor.

Kadıköylü çetesinin üyeleri oradaki kozmik odada toplanıyor, kararlar orada alınıyor, istişareler orada yapılıyor.

Arada sırada bir yatta toplanıyorlar.

Atabay'a hizmet karşılığı, bu kardeşlere Didim Belediyesi'nden mısır koçanı gibi milyonlarca liralık fatura kesiliyor.

İşte bu kardeşlerden Bünyamin Karhan aynı zamanda Denizköy muhtarı.

Kardeşi Metin Karhan, Gelecek Partisi İlçe Başkanı.

Gördünüz dimi Kadıköylü tüm partilere nasıl sızmış.

Olay gecesi 160 promilli Kadıköylü polislere tehdit, hakaret, saldırıdan sonra, Kaymakamlık Konutunu basıyor. 15-20 civarında kişiyle.

Bunlar kim mi? Bir kısmı Asel Otel çalışanları, bir kısmı Bünyamin-Metin Karhan kardeşlerin, Denizköy mahallesinden topladıkları. Görüntüleri de yayınlandı.

Sonra Akif Hamzaçebi araya girmiş, Kadıköylü’nün Kaymakamdan özür dilemesini sağlamış diyorlar. 160 promille gece yasaklara rağmen alemlere akacaksın, Meksika karteli gibi kurtarılmış bölge ilân edeceksin, “Didim’de devlet benim” diyeceksin, polise saldıracaksın, sonra “özür diledi” deyip olayı kapatmaya çalışacaksın.

Bu arada bu Karham Kardeşler, Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat ile de çok iyi görüşür. Hatta çevreye mesaj vermek için beraber çekilmiş fotolarını dahi sosyal medyadan paylaşırlar.

Mustafa Hulusi Arat, Kadıköylü Atabay'a bir şey olmaması konusunda çok titiz bilinir.

Sırça bebek gibi pamuklara sarmışlar Kadıköylüyü.

Kadıköylü ne zaman arasa, Valilik kapısında hazır.

İçişleri Bakanlığı - Adalet Bakanlığı - Savunma Bakanlığı başta Sayın ilgili kurumlar.

Ne varsa açalım demiştiniz, alın size bir ayak daha.

Valilik kısımını da geçtik, şimdi yine sana geldik Akif efendi!..

Allah senin gibilerin eline düşürmesin bu ülkeyi!..

CHP Genel Sekreterliğinden İstanbul Adayı olamadın diye istifa etmen, emin ol memlekete hayatında tek faydan olmuştur.

Gelelim baskın gecesine.

O gece varya o gece, o baskını yapanlar, polise saldıranlar, ellerinde plastik kelepçe ile alınmalı, arabalara doldurulup dizi dizi ibretlik edilmeliydi. Azmettirici olarak da Atabay doğrudan açığa alınıp, tutuklanmalıydı.

Bu aymazlığı sıradan bir vatandaş yapsa, inim inim inletirlerdi.

Belediye Başkanlarının suç işleme özgürlüğü mü var memlekette efendiler?

Hizmet kusuru mu bu?

Bildiğiniz çeteleşen yapının, eşkiyalığa soyunması.

Sorguları yapılıyor. Bakalım Nehirsan'dan üç kişiyi tutuklayanlar, devlete başkaldıran bu eşkiya güruhu hakkında nasıl karar verecekler?

AKİF HAMZAÇEBİ'NİN TÜM SÖYLEDİKLERİ YALAN BEYANDIR..

Kadıköylünün hamisi ve başımıza musallat eden Akif Hamzaçebi, tam bir “Pinokyo tipi siyaset” yapıyor.

Kadıköylünün zil zurna sarhoş olduğunu gizlediler, kan ve alkol testinden kaçırmak için Didim’den kalkıp 100 km ötedeki ADÜ'ye getirdiler. Meyhane masalarında Jetgillerin Öznur olduğunu halktan gizlediler. Avukatım dediği şahıs hala ortalıkta yok. 15 kişi beyzbol sopalarıyla geldi dediler 6 kişi çıktı, beyzbol sopası da değil işyerin malı bir çıta gibi tahta. Zaten Atabay'ın kavga ettiklerinin bir kısmı daha önce oradaymış. Kadıköylü üzerlerine varmış, diğerleri sonradan dahil olmuş, bunları gizlediler.

Polise tehdit - hakaret - saldırıyı gizlediler.

Kaymakamlık konutunun 15-20 kişiyle basılmasını gizlediler.

Gizlediler de gizlediler.

Sonra haylaz çocuğunun pisliklerini temizlemek için elinde peçete ha bre koşturan evhamlı baba gibisin be Akif Efendi. Emin ol bu siyasi ayak olarak desteklediğin çete senin de, Sayın Kılıçdaroğlu'nun da, CHP'nin de başına çok işler açacak. Peçete yetmeyecek bu pislikleri temizlemeye.

Akif Hamzaçebi'nin Kadıköylü manevi evladını kurtarmak için yaptığı en iyi şey ne biliyor musunuz? Pinokyo metodu. Bu pislikleri halktan gizlemek için başladı, Rant Çetesi - Özışık Kardeşler - Metin Yavuz, hatta Haşmet Aysan'a kadar gitmişler.

Gülüyorum haline Akif efendi gülüyorum.

Senden muhtar olmazdı nasıl CHP’ye Genel Sekreter oldun?

Aziz Türk Milleti!..

Anlatıyorum anlatıyorum, ya Akif Efendi okuma özürlü anlamıyor, ya da işine gelmiyor.

Olayların tüm özü şudur;

Atabay ve yandaşları hakkında, toplu tecavüz iddiasıyla bir müşteki bayan tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Bunların hepsi medyada yer aldı. Didim'deki Soruşturma Savcısı takipsizlik verdi, karar bir üst itiraz merci olan Söke Sulh Ceza Hakimliği’ne taşındı.

Kadıköylü etrafında pervane olanların tüm girişimlerine rağmen cesur yürek Hakim hanım delillerin tam toplanmadığı, usule uygun soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle dosyayı yeniden eksik inceleme yapıldığı için geri gönderdi, dava açılıp toplu tecavüz davasının Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine işaret etti.

Bizler de öğrendik, dosyada gizlilik kararı var diye sustuk.

Sonra ne mi oldu?

Kadıköylü ASEL Otel’de bir grup gazeteciyi topladı.

Asıl çıkan kararı değil, Söke Sulh Ceza Hakimliği’nin bozduğu, gizlilik şerhi olan Didim savcılığının “takipsizlik” karanını evirip çevirip yayınladılar. “Kumpas çöktü - Adalet yerini buldu” diye yırtınıp hem gerçeği gizlemeye kalktılar, hem de yargı üzerinde baskı kurup kararın değiştirilmesini sağlamaya çalıştılar.

Başta Sayın Kılıçdaroğlu ve tüm kamuoyu olmak üzere herkesi aldattılar herkesi.

Akif Hamzaçebi de şahsi hesabından paylaştı.

Kadıköylünün kafası sulu - kuru içmekten pek basmaz, Akif Efendi kurmuş belli ki oyunu.

Biz de “Ahanda dediğiniz külliyen yalan, bunların alayı toplu tecavüzden Ağır Ceza’da yargılanacak” dedik.

Sonrası kızılca kıyamet.

Bunlarda bir panik bir panik bir panik.

Çünkü bu mahkeme kararı üzerine görevden alınma, kararın duyulmasıyla birlikte siyasi skandallar patlak verecek, bunlar hamama girmiş gibi kan ter içinde kalacak.

Kadıköylü hani Kaymakamlık konutunu basarken elemanları toplayan Muhtar Bünyamin Karhan ile beraber, koştura koştura soluğu Garnizon Komutanı Deniz Kıdemli Albay Çetin Gülseven’in yanında aldılar. Saat 15.00’dan 20.30’a kadar istişare, istişare, istişare.

Ertesi gün Albay Gülseven ile beraber Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı, Aydın Valiliği koştura koştura ziyaretler. “Sen bizim evlatsın, devam et” cinsinden işaret alınca bunlar başladılar yaygaraya. “Rant Çetesi - Özışık Kardeşler - Kumpas” falan filan işte.

Be mübarekler, toplu tecavüzden Ağır Ceza’da yargılama yolunu açan kararı biz mi verdik? Sadece siz yasaları çiğneyip hoşluk yapmaya kalkınca, kamuyunu aydınlatmak adına gerçeği gözler önüne serdik. Tepe taklak gelince her zaman yaptıkları gibi bizim haberimiz ve olaylarla hiç ilgisi olmadığı halde, “Rant Çetesi” yalanıyla gittiler Nehirsan Oteli’ni mühürlediler.

Allah’a yemin olsun adamların olayla hiç bir ilgisi yoktu.

Yüzlerce kişi işsiz kaldı, bunlar yine toplu tecavüzden Ağır Ceza’da yargılanma skandalını gizlemek için işi Rant Çetesinden Özışık kardeşlere, oradan Metin Yavuz ve Haşmet Aysan'a kadar uzattılar. Hem de borazancılığını Akif Hamzeçebi yaptı.

Adamın ödü patlıyor Kadıköylüye bir şey olacak diye. Öz evlat olsa bu kadar sevilmez. Niye ki Akif efendi? Siz bu kafayla giderseniz, ileride onun nedenlerini de açacağız, ortalık hepten karışacak belli ki...

Olaylardan daral gelince iki ayaklı alkol deposu gibi yürüyen Kadıköylü yasak saatinde, kapalı olması gereken mekânda bir güzel ortamı harlayınca istenmeyen olaylar yaşandı ve üç kişi tutuklandı.

Andolsun o insanların otelleri boşuna mühürlendi, boşuna başlarına bela alıp cezaevine girdiler. İnşallah Kadıköylü ne yaşattıysan sen de yaşayacaksın... Bunu da unutma...

Aziz Türk Milleti...

Gördünüz dimi nasıl ahlâk yoksunlukları yaşanmış, bunlar her haltı yerken kabak garibanların başına patlamış. Şart olsun soracağız hesabını.

Pinokyo kategorisi siyasetçisi Akif Efendi...

Yazacaklarımı iyi oku!..

Özışık kardeşler aleyhine çok yazılarım vardır, fikrimiz - titrimiz uyuşmaz. Ama bu durum, senin yalan beyanlarında artık çeteleşmiş, eşkıyalığa soyunmuş Kadıköylü’nün Ağır Ceza’da toplu tecavüzden yargılanması yolunu açan kararını gizlemen için, yalan beyanlarınla onları kullanmana sessiz kalacağımız anlamına gelmez.

Metin Yavuz'a gelince.

Aleyhinde belki elli kez haber ve makale kaleme aldık, hatta mahkemelik olduk. Yorumlarımla adamı canından bezdirdik. Onun aleyhindeki yazılarımız, internete girersen hala mevcuttur. Kendisiyle de bir çay içmişliğimiz yoktur.

Senin öyle Kadıköylü’yü kurtarmak için Metin Yavuz ve eşini rant çetesi üyesi olarak algılatmaya çalışman, siyaset açısından yüz karası bir durumdur.

Bunu kasıtlı yapıyorsun, gerçekleri saptırıp hem tabanını konsolide etmeye hem de Kadıköylü’nün toplu tecavüzden yargılanması kararının duyulmasını engellemeye çalışıyorsun.

Yok Nehirsan’dan ev almış da, yok açılışa gitmiş de.

Adam ev almış faturası orada.

Açılışa gitmiş AK Parti - MHP - CHP - İyi Partililer hep orda.

Beşiktaş Başkanı bile geldi açılışa.

Utanmadan sadece bu yüzden insanları suçluyorsan, emin ol siyasi düşkünsün.

Gelelim Haşmet Aysan'a...

Biz Çakma Hacı Haşmet efendi ile o derece kanlı bıçaklıyız ki, birimizin su içtiği dereden diğeri içmez. Birimiz cennete gitse, diğeri öbür tarafa gider yine girmez. Fakat bu durum, onun da adının hiç ilgisi olmadığı halde bu işlerde anılmasına gerekçe olamaz.

Pinokyo siyasetinin nadide örneği Akif Efendi...

İşimizi yaparken adalete bakarız, husumet gütmeyiz.

Ama bu iş seninle aramızda kişisel hale gelecek gibi.

ŞUNU KA-BUL-LE-NE-CEK-SİN...

BAŞIMIZA MUSALLAT ETTİĞİN KADIKÖYLÜ HAKKINDA TOPLU TECAVÜZDEN AĞIR CEZA’DA YARGILAMAYA YÖNELİK MAHKEME KARARI VAR, BUNU GİZLEMEYE DE DEĞİŞTİRMEYE DE GÜCÜN YET-ME-YE-CEK...

Diğer yolszuluk ve usulsüzlükleri saymadım bile.

Şimdilik bu kâbusa karşı kendine bol bol sakinleştirici al, çünkü böyle olaylarla hiç ilgisi olmayanlara pisliğinizi yıkıp işin içinden çıkacağını sanıyorsan, emin ol en büyük yanılgın olur.

Bana ve bize hakaret ediyorsun be zat-ı muhterem.

İşi götürüp ilgisi olmayanlara bağlaman, bizim o insanlardan talimat alıp bu yazıları yazdığımız anlamına gelir. Bu da tarafımıza yapılacak en büyük hakarettir. Emin ol bu bende takıntı yapar.

Sana da ufak bir tüyo vereyim.

Takıntı yaptım mı ortalık fena oluyor.

Bir zamanlar Zekeriya Öz denen haine takmıştım.

O gücünün zirvesindeyken ne mal olduğunu Türkiye'de ilk ben yazdım. Cumhuriyet - Aydınlık benden aldı bilgileri.

Eski Vali Hüseyin Avni Coş örneğini de vereyim istersen.

Yalçın Yıldırım ile beraber bir papaz olduk, pir papaz olduk.

Senin Kadıköylü gibi Valinin yardımcısı da elden bağıs toplardı.

Haberleri de tanıklığı da biz yaptık, 5 buçuk yıl ceza aldırdık. Hem de Asliye Ceza'dan Ağır Cezaya terfi ettirip. Tıpkı senin Kadıköylü hakkındaki karar gibi.

Ama o insanlar sizin Kadıköylü çeteniz gibi ceplerine atmıyorlardı.

Kurslar - yurtlar - okullar bağış yapıyorlardı.

Bizim için o da fark etmiyordu.

Vali ile gündüz bir birimizi yiyor, akşam beraber iftar açıyorduk.

Kendisine de söyledik. “Biz ilkeleri olan insanlarız. Elden para toplamak, devletin vergi toplama hakkının gaspı yani ben devletim demektir” dedik.

Senin Kadıköylü bunu yapıyor işte Serin Akif.

Sen de siyasi ayağısın o işin.

Emin ol harami düzeninizi yıkacağız.

Yalan beyanlarınız, satın aldığınız medya da kurtaramayacak sizi.

BÜROKRASİ OLAYLARA NASIL YAKLAŞIYOR?

Makale ve haberlerimiz sonrası bürokraside gelişmeler yaşanmaya başladı.

İl Emniyet Müdürü Sayın Suat Ekici tarafımıza ulaşıp devletin polisine hakaret eden, tehditler savuran, darp girişimi yapan, kaymakamlığı basan, 160 promille yanında evli barklı bayan başkan yardımcısı gece yarısı meyhane kavgasına karışanlar ve onunla beraber olanlar hakkında gereğinin yapılacağını, kimsenin “ben devletim” kafasında hareket edemeceğini ifade etti.

Kendisinin İstanbul’da tedavide olduğunu öğrendik, acil şifalar diliyoruz.

İlçe Emniyet Müdürümüze de talimat vermiş, bundan sonra öyle herkes kolay kolay kamu düzeni ve güvenliğine yönelik eşkıya gibi davranamayacak.

Kendisine teşekkür ediyor, “ben devletim” diyenlere devletin ne olduğunun hatırlatılmasında büyük emekleri olacağına inanıyoruz.

Bu inancımızı da asla kaybetmek istemiyoruz!

Sayın Savunma Bakanımız ile İçişlerini de diğer konularda aydınlattık.

Kamu düzeni ve güvenliğine aykırı, devletin itibarına zarar verici tavırlarda bulunan eşkıya sürüleriyle yakın bağları bulunan kim varsa, kendilerine devletin ne olduğunu onların hatırlatacağını biliyor, Aziz Türk Milleti adına kalbi teşekkürlerimizi beyan ediyoruz.

Sepetim