0.542. 537 86 70

Jeotermal gerçekleri… (7)

Aydın’daki JES’ler adeta korunuyor. Yürürlükteki yasalara uygun çalıştırılmıyor, hiçbir uygulaması denetlenmiyor, tam tersine koruma zırhına büründürülüyor. Aydın yok ediliyor.. Bu kente hiç kimsenin kötülük yapma hakkı yoktur. Aydın’daki atanmış ve seçilmişlerin yaşanan felaket karşısında sessiz ve duyarsız kalma, Jeotermelcilerin suç ortağı olma hakları yoktur.

2018-07-25

Sevgili okurlar…

Aydın’ı günden güne yaşanmaz hale getiren, çevreyi kirleten, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratan, çiftçileri ve halkı isyan ettiren jeotermal gerçekleri hakkında kaleme aldığımız yazılar karşısında Aydın’da konunun birinci derece sorumluları olan Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger ve Asaleti Van’da olan Çevre İl Müdürü Taha Al kamuoyu gündemine taşıdığımız önemli jeotermal sorunları karşısında sessizliğini korumaya devam ediyorlar.

Son yazımızda “Kaçak borular neden söktürülmüyor?” diye sormamıza, jeotermalcilerin yasaların kendine tanıdığı yasal sorumluluklar dışında çalışarak Aydın’ın geleceğini karartmaya devam etmelerine rağmen yetkililerin ağızlarını bıçak açmıyor.

Bir kez daha soruyoruz:

Jeotermalciler kaçak döşediği borularla çevreyi zehirlerken, Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Tahal Al neden bu boruları görmezden geliyorlar? Kaçak boruların söktürülmesi için neden yasaları uygulamıyorlar?

Ayrıca;

Çevre Müdürü Mehmet Taha Al ve Yardımcısı Emine Mine Sert de “2016-2018 yılları arasında (Baytekin Bülbül’ün Şube Müdürlüğü döneminde) jeotermal denetimi sırasında alınan su numuneleri neden tek firmada yaptırıldı? Hangi firmada analiz ettirildi? Bu firma kimin? Karşılığında firamaya kaç para ödendi, hangi sonuçlar alındı? Analiz raporlarının sonuçlarını neden paylaşmıyorsunuz?” şeklindeki sorularımıza da cevap veremediler.

Beyler,

JES’ler akışkanlarını derelere, çaylara ve şehir kanalizasyon şebekesine bırakarak yerüstü, yer altı suları içme ve kullanma sularını, bu sularla sulanan toprakları ve bu topraklarda yetişen tarımsal ürünleri kirleterek zehirlemektedir.

Çiftçiler isyandadır…

Başta Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger ve Asaleti Van’da vekaleti Aydın’da olan Çevre İl Müdürü Mehmet Taha Al olmak üzere AK Parti Aydın Milletvekilleri konu hakkında tek açıklama yapamıyorlar.

AK Parti’nin çiftçi kökenli Milletvekili Rıza Posacı’da Ankara’ya gitti çiftçinin feryatlarına kulağını o da tıkadı. Duymuyor, görmüyör…

İncir üreticisi “Aydın’a sahip çıkan yok mu?” diye feryad ediyor.

Yöneticilerin vurdumduymazlığından şikâyet ediyorlar.

“İnciri bitirdiler” diye bağırıyorlar.

“Dünya’ca ünlü sarı lop incirimiz bitti” diye dövünüyor..

“Sarı loptan bal akması gerekirken kanser akıyor” şeklinde isyanlarını dile getiriyorlar..

Bu feryadları duyan varmı? Yok..

Çevre İl Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, ilçe kaymakamları, Vali, Milletvekilleri nerdeler?

Jeotermal enerji ve santraller Aydınlılara yenilenebilir ve temiz enerji olarak lanse edilmektedir. Ancak jeotermalciler insafsızca işletmelerini yasalara uygun çalıştırmayarak, döşedikleri kaçak borulardan atıklarını çevreye fütursuzca salmaya devam ederek Aydın’ı zehirliyorlar. Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri ise, sanki kendilerinde hiç yetki yokmuş gibi davranarak koltuklarını koruma derdindeler.

Aydın’daki jeotermal enerji üretimi kesinlikle yasalara uygun yapılmıyor.

Aydın tarımı, doğal ve kültürel yaşamı, insan yaşamı ve ekolojik çevre ciddi tehdit altındadır.

İş bununla da bitmiyor..

Aydın’daki JES’ler adeta korunuyor.

JES’ler, yürürlükteki yasalara uygun çalışmıyorlar.

Resmi kurumlar JES’lerin hiç bir uygulamasını denetlemiyor, tam tersine koruma zırhına büründürüyorlar.
JES’lerin yasa ve yönetmelik dışı uygulamaları Aydın’ı yaşanmaz hale getiriyor.

İncir ağaçları kurumaya başladı.

İncir üreticisi madur ve perişan..
Topraklar çoraklaşmakta ve çölleşmekte.

Canlı yaşamı tehlikeye girmektedir.
Buharkent’ten Söke’ye kadar uzanan topraklar üzerindeki kurulu 26 jeotermal tesisi tarım ve yerleşim alanlarında tehlike yaratmaktadır. 
Çevre felaketleri hızla artmakta, Aydın yok edilmektedir.
Bu kente hiç kimsenin kötülük yapma hakkı yoktur.

Aydın’daki atanmış ve seçilmişlerin yaşanan felaket karşısında sessiz ve duyarsız kalma, Jeotermelcilerin suç ortağı olma hakları yoktur.

Ey yetkili atanmışlar ve seçilmişler..

Aydın’da JES’ler bir talan düzeni oluşturmuştur.

Bunun önüne geçilmelidir.

Kuyular açılırken ve tesisler kurulduktan sonra bunların denetlenmesinin takibi yapılmalıdır.

İşler jeotermalcilerin insafına bırakılmamalıdır.

Sepetim