Haşmet Efendi’nin hezeyanları…

Ramazan’da ihrama girip Ramazan ertesi yatlara takılan Hacı Haşmet Efendi, şu aralar çok hezeyan içerisinde. Yalçın Yıldırım ne zaman, “EMAN” diye yazsa, “Aman aman” deyip basıyor hakaretleri. Ne kadar Persil, ne kadar Omo, ne kadar Tursil, ne kadar Çiti, ne kadar Mintaks varsa toplayıp, düne kadar düşman olduğu EMAN Firması’nı Menderes sularında aklamak için telaşta..

Bu yaşta bu feryat bu figan sağlığa zararlıdır Hacı Haşmet Bey...

Hem niye böyle kendi kendine çırpınıyorsun, önüne gelene sövüp siyiyorsun ki?

EMAN Firması'nın kumpasçı hissedarı Levent Onuk susuyor, sen feryat eyliyorsun, hayırdır.

Cümle alem bilir ki sen binmeyeceğin eşeğin önüne bırak ot atmak, su bile vermezsin.

Ahhh Hacı Haşmet Efendi ahhhh...

Sen ki bir davada 303 yalan beyan ile dünya adli tarihinde yalan beyan rekorunu elinde bulunduran bir büyüğümüzsün.

Sen ki kendi yalancı tanıklığın yetmiyor gibi, Emniyet İstiihbarat’taki iş birlikçilerinle başkalarını da yalancı tanık yaptırıp, düzmece tutanaklarla 25 hayatı karartan, tüm devleti felç, kamuoyunu paranoyak yapan şahıssın.

Sen ki hakim - savcılara “it - kopuk - Fetö’cü” diyen, onları tehdit eden, tayinlerine bile etki etmeye çalışan bir Derinnnn mi Derinnnn, pardon aslında Serinnnn mi Serinnnn bir gocımansın.

Sen ki bazı gazetecilere, “Ben iki bin lira emekli maaşı ile geçinen bir garibanım” ayaklarına yatıp, yatlarda gezmelere çıkacak kadar ters orantılı yaşam süren bir aldatma makinesisin.

Aziz Türk Milleti!...

Bu yeri gelince ihrama girip Kabe’de poz veren, hemen sonrasında yat gezilerinde sefa süren Hacı Haşmet Efendi, uzun süredir bir çağrımıza cevap veremiyor.

Dedik, yazdık, söyledik;

“Haşmet Bey... Siz ve aile bireylerinizin mal varlıkları ve banka hesap hareketlerini kaynaklarını da belirterek açıklar mısınız?”

Nerdeeee...

Yalçın Yıldırım, “EMAN” yazınca Haşmet Efendi'nin, “Aman Aman” diye çırpınışları bu yüzden. Ana gelir kalemine dokunuyoruz galiba muhteremin...

Hadi açıkla bakalım senin ve aile bireylerinin mal varlıklarını, nereden bulduğunuzu, nasıl edindiğinizi?

En son Yalçın Yıldrım'a ithafen, “Kuru bk kıça yapışmaz” yazmışsın.

Valla sendekileri Menderes suları bile arıtmaz. Arap sabunuyla bile paklanmaz...

Hadi gitsene Savcılığa, şikâyet etsene bizi... Bekliyoruz…

Senin ve yakınlarının tüm HTS kayıtların ile mal varlığındaki ani artışlar, banka hesap hareketleri MASAK vasıtasıyla hepsini isteyelim. Ondan sonra Aydın ve tüm Türkiye anlasın senin ve gizli ortaklarının nasıl birer kişilik olduklarını. Tüm kamuoyu ve devleti nasıl yanılttıklarını.

Haydi Hacı Haşmet Bey, ara beni beraber gidelim Savcılığa, bunda korkacak ne var ki?

Aziz Türk Milleti...

Bu şahıs anca sosyal medyadan yüreği de yetmediği için isim vermeden atar tutar, söver, hakaret eder. Dediği kuru bkları, ağzında taşır anlayacağınız. Biz açık yazıyoruz, o korkudan isim vermez, bir de ihrama girer, önüne gelene efelik taslar. “Al sana efelik fırsatı. Hadi ver bizi mahkemeye” deriz, gidemez.. Giderse neyi var neyi yok dökeceğimizden korktuğundan gidemiyor işte.

Bu Hacı Haşmet Efendi yalan beyanlarıyla 25 kişiyi tutuklatırken, “Rüşvetin belgesi mi olur” demişti. Aynen mahkemede söyledi bunu. “E sen de ne kadar rüşvet aldın da döndün Hacı Ahmet Efendi?” sorusunu soruyoruz, gık diyemiyor.

Rakamlar afaki boyutlarda ve değişkenlik gösterse de kamuoyunda tek Allah’ın kulu, “Haşmet Aysan rüşvet yemez” demiyor.

İşin orası sakat işte Hacı Haşmet Efendi...

Halk vermiş senin notunu...

Aziz Türk Milleti!..

Biz Hacı Haşmet gibi delilsiz de konuşmuyoruz. Kendinin ve aile bireylerinin mal varlıklarını, banka hesap hareketlerini, HTS kayıtlarını tek tek ortaya dök, bakalım rüşveti nereden nasıl temin etmişsin, kendiliğinden açığa çıkar öyle değil mi?

Bak biz ortaya delil koyuyoruz, senin gibi rüşvetin belgesi mi olur demiyoruz.

Senin ve yakınlarının üzerindeki gayrimenkullerin gerçek emlak beyan değerini ortaya koyarsın, banka hesap hareketlerini ortaya dökersin, “Emekli maaşım bu kadar, bu paraları da şuradan buldum” dersin, bize de yollarsın yayınlarız.

Hatta ve hatta, “Örnek emekli. Emekli maaşıyla yemedi, içmedi kendisi ve aile bireylerini milyonlarca liralık mal varlığı sahibi yaptı” diye de başlık atarız...

Yılın Yalan beyancısından, yılın nerden bulup buluşturduğu belli olmayan milyoner emeklisine çıkar adın, fena mı işte.

Yok mu o kadar yüreğin?

Bu arada Bozdoğan Madran kaynak suları davası için Pınar Su ile de anlaştığın söyleniyor Hacı Haşmet Efendi. Sahi Pınar Su davasının akibeti nedir, takip ediyor musun?

Sen eski sen olsan bu işleri sıkı takip eder, hatta hakim, savcılara da verir veriştirirdin.

Şimdi pek suskunsun, hayrola.!?

Sen liberal insansın. İhrama da girersin, rakı da içersin. Ne oldu bir 35’lik rakı mı açtılar sana pek bir uysallaşıp sesini bile çıkarmıyorsun.

Deme be Haşmet Bey... Dedi koducuların gözleri kör olsun hemi.

Ucuza gitmişsin demektir bu defa. Biz ne yapalım Haşmet Bey?

Adın çıkmış dokuza, inmiyor sekize.

Ortalığı ayağa kaldırıyorsun, sonra bir anda sesin soluğun kesiliyor, papaz olduklarınla kanka oluyorsun. Sonra da bu söylentiler düşüyor piyasaya. Elin ağzı torba değil ki büzesin. Senin gibi emekli lüks mevkilerde, yatlarla gezerse, olacağı budur.

Genç olsan adın, “Tosuncuk”a çıkardı emin ol.

Tosuncuk gibi yatlarda poz vermek, görüyorsun başına ne işler açıyor.

Aziz Türk Milleti!..

Görün işte böylelerini. Kanun - nizam derler ortalığı ayağa kaldırırlar, savcılık savcılık gezerler, el altından haber salıp maddi menfaat karşılığı anlaşmaya bakarlar. Parayı da buradan bulurlar. Bırakın bizleri, bu işlere tanıklık yapacak belediye başkanları bile mevcut.

Şimdi, “EMAN” firmasını aklama derdi ondan.

EMAN’ın avukatlığına soyunması da bu yüzden.

Allah aşkına bir deyiversene peşinat ne kadardı, aylık ne kadar geliyor. EMAN’da imza yetkilisi öz yeğenin Gülçin Aysan her ay ne kadar getiriyor sana? Hadi bak Haşmet Bey, kimseye bir şey demiycem. Söz ikimizin arasında sır kalacak.

Be Mübarek... “O EMAN BU EMAN” diye bağıran sen değil miydin?

Senin o kumpasçı ortağın Levent Onuk ile beraber Dr. Erkan Karaarslan'ı içeri o yüzden attırmadınız mı? Kumpasın devlet ve iş dünyasındaki ayağı Levent Onuk, bu taraftaki ayağı sen değil misin? Sonra oturup anlaştınız, şimdi bir birinize toz kondurtmuyorsunuz?

Şirkete çökmeymiş de falan mış da filan mış da...

Onu bile benden kopyaladın dimi seni gidi seni...

Aziz Türk Milleti.

Bizi takip edenler iyi bilir. Aydın-Mersin hattındaki Levent Onuk - Haşmet Aysan - şu anki Aydın İl Emniyet Müdür Yardımcısı U.F.S. ile Emniyet İstihbarat Terörle Mücadele Eski Şube Müdürü K.Ö’nün birlikte kurguladıkları FETÖ kumpasını devlet organları çökertmiş, biz yayınlamıştık.

Yıllar önce bu tür FETÖ kılıfına sokulan kumpaslara da, sosyolojik tanım olarak, “Mala Çökme Operasyonu” cümlesiyle belleklere kazımıştık. Tüm Türkiye, “Mala Çökme Operasyonu” deyimini bizden aldı kullandı.

Şimdi Hacı Haşmet Efendi bizim malımızı bize satmaya kalkıyor.

Çöken kendileri, ağlayan kendileri, nasıl olacak bu iş... Boyun da yetmez bosun da... Önce o senin eski hasmın yeni gizli ortağın Levent Onuk, EMAN firmasını bölüp malı-dalı niye diğer şirketin üzerine geçirmiş, şirket hisselerini niye hanımının üzerine yapmış onu açıklayın. Madem haklısınız, madem EMAN ve Levent Onuk tertemiz, o zaman niye şirket bölüp mal kaçırıyorsunuz, kimden, neden kaçıyorsunuz?

Uyuma Aydınlı uyuma!

Soyuyorlar sizi soyuyorlar.

EMAN Firması tek çivi çakmadan, soyuyor Aydın'ı.

Sadece teminat mektubuyla şirkete girip şirketi kumpaslarla ele geçiren Levent Onuk, Aydın'da tek yatırım yapmadı. İlhami Ortekin döneminde yapılan tesisleri tepe tepe kullanıyor. Üzerine Yalçın Yıldırım'ın yazdığı gibi yasa dışı gelirler de elde ediyor. Mersin'de yüzde 42 iken Aydın'da sadece gelirin yüzde 7’sini Aydınlıya bırakıyor.

Çayın taşıyla çayın kuşunu vurmak derler buna.

Levent Onuk Aydın'ı bildiğiniz soyuyor, Haşmet Aysan’da nemalanıp onun sözcülüğünü yapıyor. Biri kendi ortağına kumpas kuran, diğeri de 303 yalan beyan ve yalancı tanıklık ile mala çökme operasyonu yapan şahıslar bunlar.

Yürekleri de yetmez mahkemeye gitmeye...

Yakalarına yapışıyoruz, hadi Savcılığa gidelim diyoruz, tabana kuvvet kaçıyorlar.

Piyasaya baktığınızda, kelli felli adam geçinirler.

Hadi gelin yargı ve kamuoyu önünde açalım dosyaları.

Aydınlı ve tüm ülke görsün daha şimdiden kaç yüz milyon lira soyulduklarını, 29 yıl boyunca da soyulmaya nasıl devam edileceklerini. Tabii biz izin verirsek...

Hele bu gelinen noktadan sonra, bağıttıra bağıttıra soracağız her şeyin hesabını. Hem kamu vicdanı, hem hukuk önünde.

Hacı Haşmet Efendi...  Bol miktarda antidepresan al yanına...

Bir Pontus Rum Çeteleri gibi faaliyet gösteren Didim'deki Kadıköylü eşkıya çetesi, bir sizin Kumpas Çetesi... Ya Allah bir sağdan bir soldan geliyoruz... Kumpasçısın, mal varlığını rüşvetten elde ettiğin iddiaları ulusal medyaya kadar düşen ve ne kendinin ne ailenin mal varlığı ve banka hesap hareketlerinin hesabını bile veremeyen, sadece sosyal medyadan ona buna söven, artık halkın notunu verdiği bir bürokrat eskisinden başka bir şey değilsin.

Durun daha durun.. Ramazan davulu Ramazan’da çalınır...

Daha gördükleriniz ne ki... Haşmet Bey!..

Diyorsun ya, “Turbun büyüğü heybede...”

Valla heybede ne turplar var bir bilseniz... Dadından yenmez...

Sonuçta kimse asfaltta gazoz ağacı değil, Haşmet Bey...