0.542. 537 86 70

Haşmet Bey’in kümesi…

Zincirleme kumpasların organizatörü, iftiradan sabıkalı, mesleğini yapması dahi bakanlıkça yasaklanan, bir davada mahkemece tespitli 303 yalan beyanı ile Sülün Osman'a mezarında rahmet okutan Haşmet Bey, sıkıntılı günler yaşıyor.

2021-04-01

Kumpaslardaki rolü, kumpasların nedeni ve aktörleri ortaya çıkınca, Haşmet Bey ve Dallas Grubu can derdine düştü. Darma dağın halde, elleri kolları bağlı, çaresizlik içindeler.

Çok güvendikleri, komuta yetkisi verdikleri Haşmet Bey Tosun Paşa gibi çıktı meydana, şimdi “Ne çarptı bana?” diye bakınıyor sağa sola.

Sana çarpanları söyleyelim Haşmet Bey!..

1- Gerçekler,

2- Erkan Karaarslan dahil kurduğunuz kumpaslar zinciri ile Sosyal Soykırım uyguladığınız masumların ahları,

3- Kamu vicdanı

4-Hukuk

5- Devlet aygıtı

6- Kumpaslarınız ve menfaat temini için kendinize alet ettiğiniz toplumun siyaset-medya dahil her tabakası...

Gözün arkada kalmasın, hepsiyle sırasıyla yüzleşeceksiniz. Sen ve kumpaslar zincirindeki irili ufaklı paydaşlarınız..

Paydaşlarında zaten az biraz akıl olsa senin halinden ders çıkarırlar, az vicdanları olsa gerçekleri ve yalan beyanlarını ikrar ederlerdi. O yüzden onlar da hem kamu vicdanı hem hukuk karşısında sonuçlarına katlanacaklar.

Ne demiştik; “Vicdansıza merhamet; Allaha hakaret, Vatana ihanettir!..”

Bu arada sana müjdem var...

Kumpaslarına alet olmadıkları için, “İt-kopuk-Fetö’cü” dediğin,

“Sabrımızı taşırmayın” diye tehdit ettiğin,

Siyasetçileri kullanarak atamalarına müdahale ettiğin,

Engizisyon gibi tertip mahkemeler kurdurmaya kalkıştığın,

Aydın Adliyesi mensupları, her yazımızı çok dikkatli irdeleyip, inceliyorlarmış.

Her halde, “Şu babayiğit kimmiş” diye tanışmaya can atıyorlardır seninle.

Artık arkanda derin devlet bağlantıların yok, hepsi deşifre oldu.

Seni muhatap alacak medya yok, hepsi uyandı.

Siyasiler yok, hepsi kullanıldıkları için burunlarından soluyor.

Mülki amirler yok, kapılarından bile sokmazlar.

Selam verenin yok, çünkü aldığın ahlar, işlediğin hem günah hem suça yönelik eylemler o kadar çok ki, millet seni görünce “İki Ayaklı Corona” geliyor gibi kaçıyor senden. Yanında kimse yok ama karşında devasa bir vicdan ve hukuk karşısında hesaplaşmayı bekleyen kütleler var... Bunu da bil Haşmet Bey...

DELİ GÖMLEĞİ...

Şu anda sosyal medyasından hakaret ve yalan beyanlarına devamdan başka elinden bir şey gelmeyen “Zincirleme Kumpasların Şahı, yalan beyanların Kralı” Haşmet Bey, üzerine deli gömleği giydirilmiş, elleri kelepçelenmiş gibi düçar vaziyette.

Tüm yalan beyanları ortaya çıktığı için cevap veremiyor, Savcılıklara gidemiyor, kendisine çay ısmarlayacak eski dostlar dahi bulamıyor.

Kusursuz Fırtına gibi bir plan sonrası tüm ülke Haşmet Bey'in de organizatörü olduğu Kumpaslar Zinciri serimizi, nefessiz okudu.

Kumpasları, yalan beyanları lanetledi, gerçekleri sorguladı ve kabullendi.

Erkan Karaarslan ile Mersin mağdurlarının başlarına gelenler lanetlenmekle kalmadı, ülkede kimsenin güvencede olmadığı gerçeğini ortaya koydu. Kumpas paydaşları dahil.

Neden mi?

Avcıyken av oldular. Yaptıkları vicdan ve hukuk dışı kumpaslar kamuoyu ve devletin her kademesinde yayılınca, harami sofrasından elde ettikleri kazançlar, artık başlarına bela. Bir gün gelir bakarsınız onlara çökmüşler, herkes günahlarıyla yüzleşiyor olabilir.

Haşmet Bey de bu korku ve panikle yaşıyor.

Sosyopatik kişilik yapısından dolayı vicdani davranış beklemeyin böylelerinden. Bunlarda mevcut duygular güç onlardayken kibir, riya, çıkar için mazluma zulüm, fırsatçılıktır. Şahsi menfaatlerinden başka kutsalları yoktur. Fakat ellerindeki güç ve yetki gitti mi, önce tehdit ederler.

“Gel bakalım... Deli deliyi görünce sopayı saklarmış” diye koftiden restlerini gördüğünüzde, panik ve korkudan dolayı mazlum ayaklarına yatarlar. “Üle gadeşlik, ben ettim siz etmen” sözlerini duyarsanız, hiç şaşırmayın ve de inanmayın. Yakarışları sadece mevcut zor durumlarını kurtarmak içindir. Fırsat bulduklarında yine fıtratlarına geri dönerler.

O yüzden bu zihniyet sahiplerine nefes bile aldırmamak, hem Allah’a hem halka karşı en büyük görevinizdir.

Şu an korku-panik-çaresizlik içerisinde kıvranan Haşmet Bey ve irili ufaklı kumpas paydaşları, neler olduğunu çözmeye çalışıyorlar.

Bakın Haşmet Bey ile Dallas grubu üyeleri.

Bundan sonra sizler için sadece iki kural geçerli;

1- Kendi yalan beyanlarınız, kumpaslarınız, eylemlerinizden oluşan bir deli gömleğini üzerinize giydirdik, ellerinizi de gerçeklerle kelepçeledik. Artık biz ne kadar izin verirsek, anca o kadar hareket edebilirsiniz.

2- Devasa bir Kusursuz Fırtına planı ile öyle bir çökertildiniz ki, dev aynasında koca koca adamlar iken şu anda figüran rolündesiniz. Neler yaşadığınızı, sadece bizler istediğimiz kadar, bizler istediğimiz zamanda ve boyutta öğrenebileceksiniz.

PANDORA’NIN KUTUSU VE KÜMES OPERASYONU

Bu iki kuralı Haşmet Bey ve şurekâsına altını çizerek vurguladıktan sonra, Haşmet Bey'in de algılayacağı şekilde küçük bir kutu açalım. Pandoranın Kutusu'ndan küçük bir pencere.

Haşmet Bey hatırladınız mı?

Sizin tüm kumpas süreçlerinde kullandığınız ana medya silahlarından biri hangisiydi?

Aydın Şafak.

Hepimiz, siyasetçiler, bürokratlar, diğer medya mensupları gibi senin dosya dosya yalan beyanlarına inanmış, yayınlamıştık.

Mahalleyi gece yarısı ayağa diken horoz örneği gibi sende buradan yazar, önüne gelene çatardın.

Sonra ne mi oldu Haşmet Bey...

İşler açığa çıkıp da senin herkes gibi bizleri de tutamaç olarak kullandığın fark edilince, sana tek kelime edilmedi. Neyi, ne kadar istersen yazmana izin verildi. O süreçte senin ne kadar ıkır cıkırlı işlerin varsa, tek tek hem de delilli şekilde not edildi. Akabinde Haşmet Bey, senin yazıların ufak ufak kesildi, sisler içerisinden gelen kurtlar gibi senin yerine bizler yazmaya başladık.

Kısa ve öz, kümesinde sesi kesilen horoz gibi, senin yazmana izin verdiğimiz yerde, senin tüm kumpaslarını kamu-yargı kurumları ve devlet erkanı ile paylaştık.

Öttüğün yerde sesini kestik.

Yaptığın her gayri kanuni, gayri ahlaki, gayri vicdani eylemlerini, söylemlerini, kumpaslarına ve yalan beyanlarına alet ettiğin yerde seni deşifre ettik.

Biliyoruz ki kendi kendini yediğin ama bir türlü anlam veremediğin olay bu “Kümes Operasyonu...”

Arada bir hık mık etsen de, açıktan tavır alamıyorsun.

Çünkü korku ve panik benliğini öylesine kapladı ki, yazsan bir dert yazmasan bir dert.

Dedik Ya!..Yıllarca senin masumlara giydirdiğin deli gömleğini sana giydirdik, o yalan beyanlarını, kumpaslarını nereden yaydıysan, oradan sana iade ettik. Gözlerinle şahit oldun dimi Haşmet Bey... Sadece Pandora’nın kutusundan tek bir pencere açtık, sadece bilmenizi istediğimiz kadarını, bilmeniz gerektiği oranda aktardık.

Sana diyim mi hal-i pür melalini...

Artık kendi kümesinde sesi kesilen bir kumpas organizatörü olarak, senin hakkında kamu-devlet erkanı-medya ve yargı organlarında iş göremez raporu verdik. Bu saatten sonra ne selamı alacak birini, ne kumpaslarına alet edecek çevrelerin tekini yanında bulamayacaksın. Çünkü külliyen hepsi seninle yüzleşecekleri günleri, tespih sayar gibi sabırla bekliyor.

İş bu nedenle tavsiyemiz hiç gak-guk etmeden bir kenarda oturman.

Bu sadece senin açından değil, tüm kamu açısından en hayırlı karar olacaktır Haşmet Bey...

Bildiğin yolda ısrarcıysan da, tercih senin. Anca çok daha fazla sayıda kişinin başını yakarsın. Sonra da iş hukuki sürece gelince, hepiniz bir birinizi satar, suçu bir birinize yıkmaya kalkarsınız...

Gördüğün gibi senin kumpas destanları ve marifetlerin dadından yenmiyor Haşmet Bey... Sözün sonunda, kimse asfaltta gazoz ağacı değil Haşmet Bey…

Herkes yaşattığını yaşar...

Sepetim