0.542. 537 86 70

Evrim zincirindeki kayıp halka…

‘Tayyip yalakasına söyle, bana 5 bin dolar versin, tüm CHP ve İYİ Partili Belediyeleri görevden aldıracak yolsuzluk dosyalarını vereyim ona..’ Bu sözler Ergün Poyraz’a ait.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan beş milyon dolar istemek için aracı koymaya kalkışan bir şahıs, Ömer Günel’den kim bilir kaç milyon lira istemiştir?

2022-04-22

Şu Ergün Poyraz denen şahıs, durup durup bizlere sövmeye devam ediyor.

Gülme krizine girdim, hala kendimi tutamıyorum.

Bu meczuba değil, buna inanıp, bu akıldan vareste şahsı tv tv gezdirenlere gülüyorum.

Bir yandan da, ‘Vah ülkemin geldiği hale’ diye üzülüyorum.

Tımarhanede olması gereken, lağım ağzıyla millete tüm tehdit hakaretleri savuran, gazeteci-yazar ayağıyla önüne gelene şantaja yeltenen meczupluğun Nirvana’sındaki bir şahsın tv ve medyada yer alması, bazı aklı evvellerin onun üzerinden planlar kurması, gerçekten acınası bir durum.

‘Tayyip yalakasına söyle, bana 5 bin dolar versin, tüm CHP ve İYİ Partili Belediyeleri görevden aldıracak yolsuzluk dosyalarını vereyim ona’ diye aracı koymaya kalkışacak kadar, beyinden yoksun doğmuş bir canlı.

Bu evrim mağduru, genetiğini bilim adamlarının bile çözemediği, çatlaklığın nadir örneği canlının yaptıklarını bile bile onu adam yerine koymak, sadece acınacak durumda olanlar için geçerlidir.

Meczup, bilim insanlarının arayıp bir türlü bulamadığı, ‘Evrim zincirinin kayıp halkası…’

Yahu kardeşim bir insan dayak yedikçe zevk alır mı? Bu dayak yediğinde gözleri parlıyor. O kadar darbe alan bir şahsın gözlerinde uçuşsa uçuşsa ya kuşlar, ya yıldızlar uçuşur. Bunun gözlerinde dolar uçuşuyor. Kafasına darbe üstüne darbe yiyen biri ölüm döşeğinde ayaklarına yatıp, iki gün sonra gülerek 15 dakka yediği dayağı anlatır, 45 dakka kitap dediği safsatayı mı pazarlar?

Bunun çatlak olduğunu bile bile hiç kitap dediği zırvalar alınır mı? Bu şahıs bildiğiniz tımarhanelik, pedagog mu ki otizm kitabı yazsın.

Kime güleceğime, kime acıyacağıma şaştım. Bu çatlağa mı, bunu adam yerine koyup bundan medet umanlara mı?

Bu Ergün Poyraz var ya bu dingili kırık…

Allah akıl dağıtırken kapı arkasında kalan bu şahıs…

Geçmişte tam üç yıl boyunca CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız ve CHP’li Koçarlı Eski Belediye Başkanı Mutlu Öztürk için, ‘İnek hırsızları’ yazdı.

‘Köylülerin ineklerini çalıp çalıp, kavurma yapıp yiyorlar’ dedi…

Çatlaklıkta sınır tanımıyor müptezel…

Sonra kafa göz daldılar buna…

Hem de sopalarla…

Dikkat edin bu meczubun kafasına aldığı darbeleri Mike Tyson alsa, o bile felç olurdu, bunda tık yok.

Her yediği dayak sonrası haberlerde tek başlık; ‘Kafatasında çatlaklar oluştu…’

Kafaya o kadar darbe alan bir canlı beyin travması geçirmez mi?

Bu geçirmiyor işte… Çünkü beyin denen organ yok ki sarsıntı yaşasın. Sadece bir parça et var, o da yeme içme, sçma, sövmeye yarıyor.

Emin olun beyin tomografisinde, saatlerce aranıp durmuştur görevliler…

İş bu yüzden Ergün Poyraz’a saldıranları lanetliyorum. Daldıkları için değil, böyle bir meczuptan kahraman yarattıkları için…

Ezcümle önüne gelenden para sızdırmak için menfaati varsa yalakalığın daniskasını yapan, sızdıramayınca, ‘Kitabını basarım haaa’ diye tehdit ve şantajlarda bulunan, bir üst kademede insanları kasıtlı tahrik etmek için sövüp-siyen, bilerek-isteyerek kendini sopalatan bu şahıstan medet umup oyun kurmaya kalkışanlara uyarım, gerçekten kendinizi acınacak hale sokarsınız…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 5 bin dolar istemek için aracı koymaya kalkışan bir şahıs, Ömer Günel’den kim bilir kaç yüz bin lira istemiştir, orasını da siz tahmin edin…

KUMPAS VAR DİYORSAK VARDIR…

Şimdi şu meczuptan az uzaklaşıp, herkesi akla ve deliller ışığında olaylara ayrı bir açıdan bakmaya davet ediyorum.

Şu linke girin ve iyi okuyun… Çünkü tüm olayların kilidi burada;

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10158080757876045&substory_index=0&id=128429301044

Fatma Çanakçı isimli bu bayan, olayların asıl kilit noktası.

Trabzonlu bu bayan, ‘Devletlü’ bir büyüğümüzün tavsiyesiyle Kuşadası Belediyesi’nde Fen İşleri Müdürü olarak göreve başlıyor.

Bu Trabzonlu bayanın, görev ve olayların güncelliği gereği, biraz meslek mazisini araştırdım. Karayollarında görev yaptığını ve orada da pek çok sorunlu olayda adının geçtiğini dile getirdiler.

Daha sonra Karayollarından ayrılıp, kendi işini kurmuş görünüşe göre.

Tabii ki yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, ‘Devletlü’ bir büyüğümüzün telkin ve ricasıyla.

Yukarıda verdiğim linki okuduysanız, gördüğünüz üzere olaylara konu ihaleler dahil tüm düzen ve organizasyonu kuran, bu bayan…

Zaten bahse konu tüm ihale şartnamelerini hazırlayan İta Amiri olarak, her şeyin asli sorumlusu.

Bu linkteki uyarı amaçlı yazıyı kaleme alan kişi de ilgili siyasi, adli ve mülki kurumlara uyarılarda bulunuyor. Fakat tek bir yerde, Ömer Günel’in suça yönelik bir eylemde bulunduğundan veya ilişkisi olduğundan bahsetmiyor.

Demek ki o da biliyor, neyin ne olduğunu. Fatma Çanakçı arkasındaki Devletlü büyüğün adını zikredemeyince, çareyi böyle bulmuş.

Ki bu yazıyı kaleme alan şahıs, aynı zamanda Ergün Poyraz ile bize sövülen bir program gerçekleştirdi. Fakat bu konulara hiç değinmedi…

Ergün Poyraz da, bu yazıyı kaleme alan da gerçeklerin bütününü gizleyip, olayı Kuşadası ve Ömer Günel ile sınırlı tutmaya çalıştılar.

Oysa o yazıdaki uyarılardan sonra harekete geçen ve gereğini yapan tek isim, Ömer Günel…

Fatma Çanakçı’yı görevinden alıyor, bahse konu şirket sahipleriyle ilişkileri kesiyor.

Ardından olaylar peşi sıra patlıyor.

Kuşadası Belediye Eski Başkanı Özer Kayalı’nın ayağına silahlı saldırı, Ergün Poyraz’ın sopalanması, sürekli bir birini izliyor.

Doğal olarak tüm gözler, Ömer Günel’e çevriliyor.

Asıl amaç da bu…

Şimdi burada iki soru akla geliyor;

Birincisi Ergün Poyraz’ın yaptıkları yüzünden düzenleri bozulan şirket sahipleri Poyraz’ı kişisel tepkileri yüzünden mi darp ettiler?..

İkinci ve düğümü asıl çözecek nokta, Ömer Günel Fatma Çanakçı’yı görevden aldığı için mi bu olay gerçekleştirildi? Hazır paraya tahvil için dayak yemekten zevk alan Ergün Poyraz gibi bir meczubu bulmuşlar, darp et, oklar Ömer Günel’e dönsün planı mı?

Sonrasında yerine gelecek olan ile masaya otur…

Ergün Poyraz’ın da amacı buydu zaten… Saldırganlar ve saldırıya uğrayan arasındaki ortak çıkar ilişkisi ortaya çıktı galiba…

Yoksa evrim mağduru Ergün Poyraz kapı kapı adam mı pazarlamaya kalkar? Önüne geleni arayıp, ‘Ömer Günel gidiyor, yerine şu geliyor’ mealinde alt yapı hazırlıyor kendince… Bu asli planın itirafıdır…

Bu meczubun dediklerine inananlar da, kendilerince plan üzerine planlar yapıyorlar…

O geliyor o gidiyor, o alınıyor o veriliyor, püvvvv bir duysanız, ortalık deliler koğuşu…

Ergün Poyraz ise ne yapıyor? Kendisine saldıranların Fatma Çanakçı ile ilişkisini gündeme getirmiyor…

Asıl düzeni kuran Trabzonlu bu bayanın arkasındaki Devletlü büyükten söz etmiyor.

Kendisine saldıranların aynı zamanda sadece Kuşadası değil, Söke-Aydın BŞB AS-Kİ-Germencik ve Didim Belediyelerinden de ihaleler aldığını gizliyor.

Ne kadar çakal çorbacı var tek hedefe kilitlenmiş; ‘Ömer Günel gitsin, kurulacak yağma düzeninden hepimiz bir kemik kapalım…’

İşin kötüsü her hangi bir adli veya mülki girişim olmadan görevinin gereğini yapıp Fatma Çanakçı’yı görevinden alan, bahse konu şirketlerle tüm işleri askıya alan Ömer Günel olduğu, yani iddiaları ciddiye alıp görevini ifa eden tek kişi Ömer Günel iken, kurtlar sofrasına atılmak istenen kişi de o…

Aziz Türk Milleti…

Ergün poyraz denen müptezel ile ondan medet umanların sizlerden gizledikleri de, tam da bu…

Burada bir şeyi altını çizerek vurgulamak isterim;

Ben Ömer Günel’in avukatı değilim… Kendisi avukat zaten, kendi savunmasını yapar…

Benim dikkat çekmek istediğim nokta, bu olaylar sonrası Emniyet çalışma yapıyor mu, hem de çok titiz…

Mülkiye Teftiş Kurulu çalışıyor mu? Arı gibi…

Savcılıklar teyakkuzda mı, hem de sürekli…

Bu üç devlet kurumunun elde edeceği bilgiler en sonunda toplanacak, bir süzgeçten geçirilip kamuoyuyla paylaşılacak.

Kim eğri, kim doğru, kim haklı kim haksız, maddi gerçeklikleri anca o zaman öğrenebileceğiz…

Ama bakın ortadaki duruma…

Devlet kurumlarını hiçe sayan müptezeller kafalarınca haber üzerine haber yayıyorlar, onlara inanan bir meczuptan medet umacak kadar akıldan varesteler de kendilerince planlar yapıyorlar.

Hele bir bekleyip görelim, devlet kurumlarının araştırmalarından ne çıkacak…

Hepimiz ondan sonra değerlendirme yapalım…

Devleti hiçe sayıp,  her olayda böyle linç güdüsüyle nereye varacağız?

ERGÜN POYRAZ’I YUVASINA GÖNDERMEK VATAN BORCUDUR

Araştırma-soruşturmalardan ne çıkar bilemem… Ne çıkarsa, onu yazıp, onu çizeceğiz…

Bildiğim tek şey, Ergün Poyraz denen meczubun yazıyı okuyunca arpa ekmeği yemek gazlı bağırsak gibi yine sövüp, siyip, tehdit ve hakaretlerde bulunacağı…

Benden de şaplak gibi karşılığını alacağı…

Bak meczuplar şahı…

İki noktada uyaracağım seni… Yalçın yıldırım ve benim mezardaki analarımıza kadar sövüyorsun ya…

Bunu yaparken de sadece soy adlarımızı verip, kendine açık kapı bıraktığını zannediyorsun ya…

Ceza hukukunda kast önemlidir canikom benim…

Yoldaki adama sorsan, bizi kast ettiğini ki zaten soyadlarımızı büyük harflerle yazdığın için bilir…

Ahanda bu yaptığın, haksız ağır tahrik unsuru…

Ama iş oraya da kalmaz…

Senin yazdıklarına verdiğimiz karşılık, TCK 129/1 hükmünde sabitlenmiştir.

‘Haksız edime karşı koyma…’ Yani karşılığını almak istemiyorsan, insanlara sövmeyeceksin…

Bak emsali de var…

Anlayacağından pek emin değilim ama yine de şu Yargıtay hükmünü iyi oku, ton ton yanaklı, mor gözlü, al dudaklı ton toş meczubum benim…

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yargitay-onadi-melih-gokceke-o-cocugu-diyen-sanik-beraat-etti-729627

Bak okuyup anlama gibi yetinin olduğunu pek sanmasam da, belki bir şeyler öğrenmişsindir…

Emin ol önüne gelene küfre devam edersen, sana küfrün nasıl bir edebiyat dili ve sanatı olduğunu öğreteceğim…

O yazıları deli gömleği gibi sana giydirip, asıl yuvana yani tımarhaneye yolcu edeceğim…

Sen ve senin gibi gazeteci-yazar kılığındaki meczupların çıkar için, şantaj-tehdit yollu ülkeyi bir birine katmasına engel olmak, emin ol her Türk vatandaşı için, zorunlu vatan hizmetidir…

Sepetim