0.542. 537 86 70

Ergün Poyraz isimli müptezel...

Be şeref yoksunu... Seni sığır mı emzirdi, insanların namuslarına dil uzatmayı meslek zannetmişsin. Herkese küfrü, şantajı yazarlık zanneden tezek kafalı, sığırların emzirdiği, imalat hatası, evrim mağduru tek hücreli canlı türü. Bu yazımı eline alıp hemen sabah Savcılığa gidip beni şikâyet etmesen şerefsizsin, haysiyetsizsin, onursuzsun, karektersizsin, adam değilsin...

2021-06-10

Biz Didim'e odaklanmışken, arkadaşlar bir paylaşım yolladı.

Paylaşım sahibi kendini yazar diye tanıtan, Aydın'da medyayı para sızdırmak için kullanan Ergün Poyraz isimli müptezel. Onunla şu aralar işimiz olmamasına rağmen, benim ve Erkan Karararslan'ın analarımıza küfretmiş.

Bu evrim mağduru, imalat hatası nasıl böyle bir alçaklık ve ahlaksızlığı paylaşabildi, cesaretinden dolayı tebrik ettim tek hücreli canlı türünü.

Be şeref yoksunu... Be haysiyet kelimesinin anlamını bilmez, mezardaki analara kadar küfredecek alçalan, işi gücü Cumhurbaşkanı dahil kafasına estiğinde insanların analarına, kızlarına, eşlerine dil uzatan insan müsfettesi.

Hayırdır ne bu cesaret?

Seni sığır mı emzirdi, insanların namuslarına dil uzatmayı meslek zannetmişsin.

Şimdi bu yazar kılıklı soytarının ne mal olduğunu bir kez daha yazayım da, cümle alem görsün.

Bu şahıs 32 yaşına kadar hayvan bakıcısı.

Kart patlıcan gibi morardıktan sonra, bir bakmışsınız yazar diye piyasaya salınmış. Eski JİTEM mensupları tarafından kullanılan, bir kaçık...

Bunun yaptığı alçaklıklara, sığırcık kuşu kadar beyni olan zaten kalkışmaz.

Sonra bu tımarhaneye ya da hayvan barınağına atılması gereken canlı türünü, yazar zannedip hapse attılar. Tüm yazarlık camiası için utanç günü... Bazen ODA TV ya da başka medya kuruluşları, bu bildiğiniz deli gömleği giydirilip hayvan barınağında zaptı gereken şahsa yazı yazdırıyor, program yaptırıyorlar. Belli ki onların zeka seviyesi, bu tek hücreli canlı türünden de düşük.

Bu evrim mağduru tek hücreli canlı ne iş yapar, onu halkımıza anlatalım.

Eskiden JİTEM içerisinde bir grup, Erdoğan ailesinin seceresi dahil piyasaya süreceği kitapları, bu beyni kısa devre yapmış dingili kırık üzerinden piyasaya sürerdi.

Sonra bunu yazar zannedip, ceza evine attılar.

Ciddiyim gülmeyin.

Bu mektup yazmaktan aciz, 32 yaşına kadar tezek temizleyen totoş kılıklıyı, insanlık tarihindeki tüm yazarlara hakaret edercesine hapis cezası verdiler.

Bu müptezel daha sonra, yazar kılıfıyla şantajcılığa başladı.

Önüne gelene sövmeler, şantajlar, ne ararsanız vardı bu mikroptan daha mikrop, genetiği tespit edilemeyen tek hücreli evrim mağdurunda.

En son Koçarlı'da şantaj yaptığı kişiler kafa göz daldılar, kafaya aldığı darbeler sonucu zaten tek hücreli beyninde o hücre de öldü. Şu anda buzluk balığı gibi gözlerle, Zombi misali aval aval pozlar veriyor. Hesapta yeni kitap çıkarmış, onun reklâmını yapıyor. O kese kağıdını inceleyin, internetten aşırıp aşırıp indirdiği saçma sapan zırvalardan ibarettir.

Bu şahıs bir zamanlar, “İsa'nın çocukları” başlıklı kitap yazacağım diye bas bas bağırıyordu.

Gel zaman git zaman, ortada kitap yok.

Meğer Aydın BŞB Başkanı Özlem Hanım ile o dönemki Danışmanı Erkan Karaarslan’a şantaj yapıyormuş. Ankara'ya gitmiş, destek istemiş, reklâm desteği verelim demişler, vatandaş bulunmaz tek hücreli canlı ya, 600 bin lirada ısrar etmiş.

Lan müptezel. Seni manca diye tartıya vursak, 600 lira etmezsin.

Zate senin gibi hem ruhu hem bedeni mikrop yuvası şahsı kedi köpeğe biftek diye versek, yemek bir yana yalamazlar bile.

Gel zaman git zaman arkadaş zktr çekilip bürodan atıldıktan sonra başkalarına yazmaya başladı. Sonra bazı aklıevveller de bunu bir matah zannedip Çakırbeyli kahvesinde pazarlığa oturdular.

Lan bu mikrop yuvası ahlak yoksunu ile neyin pazarlığını yaptınız?

Bana havale edecektiniz, aynı bunun modelden Haşmet Aysan gibi Aydın'ı terk ettirecektim.

Şimdi yazdıklarımı biraz ağır buluyorsunuz ya, bu leş kargasının mezardaki anamız dahil hakkımızda yazdıklarını okusanız, bildiğiniz her dildeki küfürleri sayasınız.

Rahmetli Can Yücel'in, “Bana diyorlar ki şiirlerinde küfrediyorsun usulsüz, lan bu kadar o.. çocuğunun olduğu yerde nasıl yazayım küfürsüz” dizelerini almış, başka başka küfürlerle ölümüze dirimize saydırmış.

Galiba şantaj yapıp para sızdıracak birilerini bulamamış, hırsını bizden çıkarmaya kalkmış...

Cami duvarına işeseydin daha iyiydi müptezel...

Ben senin yaptığın gibi mezardaki analara kadar dil uzatıp, senin şerefsizliğine ortak olmayacağım.

Sosyal medya hesabında beraber poz verdiğin eşinden de mi utanmadın be ahlak yoksunu!...

Altta kadın Belediye Başkanı Özlem Hanım'a övgüler düzmüş, üstte bizim mezardaki anamıza sövmüşsün. Bana değil açıktan Özlem Hanıma yaptığın hakarettir bu...

Be Ergün Poyraz isimli şantajcı, aşağılık, haysiyet yoksunu evrim mağduru.

Rahmetli Neyzen Tevfik 70 yıl önce bak senin için yazmış bunu; “Ben sana bk demem bklar duyar ar eder, bir zerren düşse bka onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu necasetle yoğurmuş, anan seni sçar iken yanlışlıkla doğurmuş..”

Şimdi eğer beş paralık şerefin, üç kuruşluk cesaretin varsa bu yazımı alacaksın, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na gidip suç duyurusu yapacaksın. Ben de aynen yazdıklarını götürüp vereceğim, “TCK 129-1 Haksız fiile karşı koyma Yargıtay Kararını iliştireceğim..”

Bak herkese küfrü, şantajı yazarlık zanneden tezek kafalı, sığırların emzirdiği, imalat hatası, evrim mağduru tek hücreli canlı türü. Bu yazımı eline alıp hemen sabah Savcılığa gidip beni şikâyet etmesen şerefsizsin, haysiyetsizsin, onursuzsun, karektersizsin, adam değilsin...

Şimdiden herkesi uyarıyorum...

Haysiyet yoksunu bu alçaktan daha alçağa bırakın maddi destek vermek, su ısmarlayanın sürahisini kırarım...

Bak şahsiyetten yoksunu...

Sen oradan atar tutarsın, seninle inşallah yüz yüze geldiğimizde aynısını tekrarlayacaksın.

Öyle etek giyip kaçmayacaksın. Masa altına saklanmayacaksın.

Sen adam değilsin ki, bizi görünce üç etek giyer tüyersin.

Emin ol benden kaçamazsın...

Nasılsa kitap fuarlarına gidiyorsun.

Yazmadığın, başkalarından fikir hırsızlığı yaptığın kese kâğıtlarını pazarlıyorsun.

Hah ilk gittiğin fuarda işte tam senin standın önünde olacağım, burada yazdıklarımı elime megafon alıp cümle aleme okuyacağım...

Bu saatten sonra seni insan içine çıkarmam, zaten yerin ya tımarhane ya hayvanat bahçesi...

Sepetim