Biz bu oyunu bozarız…

Hani muhalefetin, iktidara yakın holdingler için kullandığı “Beşli çete” tabiri var ya, hah işte Didim’in de yakından tanıdığı ve kamuoyunun kendilerine “Beşli çete” çete adını taktığı isimleri var.

Sonuç olarak Didim dediğin yerin, gerek entrikaları, gerek siyasi oyunları, gerekse adam satmaları ile ülkenin genel siyasetinden aşağı kalır yanı yok. 

Peki, kamuoyunun “Beşli rant çetesi” adını taktığı bu muhterem elemanlar kim diye soracak olursanız;

Tabi ki en başta, her taşın altından çıkan, konu şahsi menfaati olunca en yakın dava arkadaşlarını bile gözünü kırpmadan harcayan, siyasi geçmişini kendisi inkâr ettiği için, toplumun da yok sayacağını düşünüp, gözünü CHP’den Belediye Başkanlığına diken, Ticaret Odası’nın muhterem başkanı haritacı Hilmi ERBAŞ.

İkinci sırada; Haritacı olmanın en alâmeti farikasının hazine arazisi kapaklamaktan geçtiğine inanan, vakti zamanında Hilmi ERBAŞ’ın önce Ticaret Odası’nda kendi yerine veliaht bıraktığı, sonra “Didim’i 3-5 Pensilvanya bebesine bırakmam” sözünde tarif ettiği eski Pensilvanya bebelerinden biri ve AK Parti’nin sabık belediye başkan adayı Ufuk DÖVER.

Üçüncü sırada; Siyaseten bu güne kadar asla aynı çizgide yürümemelerine rağmen, iş menfaate gelince Hilmi ERBAŞ’ın hem sağ kolu, hem Meclis Başkanı olan, aslında o da Hilmi ERBAŞ gibi her taşın altında olmasına rağmen, genelde iyi kamuflaj olması nedeniyle bukalemun rahatlığında işini yürüten, Mete TELYAKAR.

Dört numarada; görünüşte İş Güvenliği ofisi olan, buradan kazandığını çerez parası sayıp, asıl mesaisini Belediye Başkanı Ahmet Deniz ATABAY’ın danışmanı görüntüsü vererek problemli imar projelerinin “Allah rızası” için onaylanmasını sağlayan, kağıt üzerinde küçük esnafın yararlanacağı, gerçekte bu “beşli rant çetesi”nin ve yancılarının adam başı beşer, onar dükkan sahibi olduğu “Adı güccük, kendi böyyük sanayi sitesi”nin hukuki ve çıban başılık yapan kamu görevlileri sorunlarını çözmekte mahir, Atabay’a laf diyenlere tetikçi ayarlamaktan sanık, adli belgelere göre “Finans kuruluşlarını dolandırmaktan” aldığı cezalar nedeniyle şartlı tahliyeli, Ali İhsan COŞKUN.

Beş numara da, adı Ufuk DÖVER ile birlikte FETÖ soruşturmalarına karışmış, halk arasında itirafçı oldukları için aramızda gezebilen zümrenin bir ferdi olduğu düşünülen Ahmet EKİZ.

Ve tabi ki, tüm bunların hem güvendikleri dağ, hem kullanışlı hale getirdikleri için kemiksiz lop et, hem de sorumlulukları siyasi ve adli olarak yükleyebilecekleri, Hilmi ERBAŞ’ın yanına yerleştirdiği ajanın bile farkında olamayacak kadar acemi, binlerce kaçak binanın arasından kafayı tek bir binaya ve sahibine taktığı için dönen dolaplardan bi haber görünen, “rant çetesi”nden gelen imar değişikliği tekliflerine “Siz Büyükşehir Beledyesi’nden geçirin, ben burada itiraz etmem, hem benim başım ağrımaz, hem de sizin işiniz görülür” diyerek yol veren tatlı su kurnazı kıvamındaki, Ahmet Deniz ATABAY.

Bu muhterem rantçıların iştahları bu günlerde yine kabarmış.

Özellikle Hilmi ERBAŞ, eski aşkı, elini uzatıp da alamadığı tek yer olan Didim Balıkçılar Çarşısı’nın önünde yer alan 1782 Ada Parselle ilgili çalışmalara başlamışlar.

Geçmişte de kamuoyunda konu edilen ve Şafak Gazetesi’nde “Susurluk Gibi” manşetiyle haber olan yerle ilgili plânlarını tekrar hayata geçirmek isteyen Hilmi ERBAŞ, “kurtlar puslu havayı sever” sözünden yola çıkarak, en uygun zamanın bu zaman olduğuna karar vermiş.

Bu muhteremlere bir sır verelim.

Tüm plânlarınızdan da, tüm ayak oyunlarınızdan da haberimiz var.

Ve son söz.

BİZ BU OYUNU BOZARIZ.

Sevgili okurlarımız müsterih olsun. Konunun detaylarını sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

AYDIN ŞAFAK