0.542. 537 86 70

Barış mı, ezilmiş CHP’liler mi?

CHP Efeler İlçe Kongresi’nde; delege seçilmiş parti emektarı kişilerin kendi hür iradeleriyle oy kullanmaları partisine karşı vicdani bir sorumluluktur. “Efeler’e Barış gelecek” derken CHP Aydın siyasetine kara bir sayfa açmak ya da açmamak sadece delegenin iradesine kalmıştır.

2017-12-16

Normal de standartları bozmayı çok sevmem.

Salı günleri köşe yazısı yazma konusunda kendimce bir karar almış ve bunu istikrarla sürdürmeyi hedefliyorum, lakin bazen öyle elzem durumlar oluşuyor ki yazmasam Aydın’a ihanet ederim diye korkuyorum…

İşte bu yazı da, bu korkularımın ürünü olarak sizlerle…

Konu ne ki acaba diye bu kadar sizi meraklandırmışken, hemen söyleyelim.

Bir haftadır sosyal medyada dolaşan “Efelere Barış gelecek” söyleminin içeriğini ele alarak Pazar günü (17.12.2017) yapılacak CHP Efeler İlçe Kongresi öncesi CHP’nin seçilmiş delegelerine (tanımıyorlar ise) neden Barış Altıntaş’a oy vermemeleri gerektiğini dilimiz döndüğünce anlatacağız.

Şimdi gelelim kuru fasulyenin faydalarına…

Bu Barış Altıntaş partide tarihimiz açısından benden yaş itibari ile olduğu gibi eskidir. Yalnız o dönemde silik bir siyasi modelle geri planda durmaktadır. 2009 yerel seçimlerinde 15’inci sırada belediye meclis üyesi olarak siyasi hayatında hızlı tırmanış süreci başlamıştır.

Kendisini her ne kadar Belediye Meclis Üyesi olduğu süreçte oraya taşıyan Ahmet Gümüş olsa da sonra aslında ilk golü de Ahmet Gümüş’e atmıştır.

Neyse detaylarını anlatmaya başladıkça daha iyi tanıyacaksınız.

Şimdi neden Barış Altıntaş’a oy vermeme sebeplerini sıralayalım.

Bu belediye meclis üyeliğiyle siyaset de merdivenleri tırmanmaya başlayan Barış Altıntaş’ın 2009 seçimleri sonrası ilk icraatı CHP Merkez İlçe Başkanı Barkan Kalınomuz’u Genel Başkan Deniz Baykal’ın Aydın ziyaretinde o zamanlar çok sevdiği abisi ve vekili Fatih Atay ile birlikte şikâyet etmiş ve ilçe başkanlığı görevinden aldırıp kendisinin atanmasını sağlamıştır.

Her konuşmasında demokrasiden dem vuran bu arkadaşımız asıl golü yine kendine bu görevden alma ve atanma konusunda yardımcı olan Fatih Atay’a 2011 seçimlerinde atarak siyaset merdivenindeki başarısına yenilerini eklemiştir.

Tabi “Benim suçum yok, Özlem ablam öyle istedi” derse hemen cevabını verin.

“Zaten kendi siyasi duruşun olsaydı şu anda burada olur muydun acaba” diye sorabilirsiniz.

Neyse Barış Altıntaş maceralarını anlatmaya devam edelim.

Bu abimiz Merkez İlçe Başkanı atanmasından 6 ay sonra (kongre süreci gereği) kongreye gidilmiş, 2 mahallede liste yarışı olmasına, 2 mahalleden sonraki mahallelerde tüm delege listelerinin tek liste olarak hazırlanmasına rağmen kongreyi sidik zoruyla belediye meclis üyelerinin oylarıyla kazanmış ve artık seçilmiş bir ilçe başkanı olmuştur.

Seçilmenin gücünü alan Barış Altıntaş artık kimseyi takmaz olmuş, kendisine kongre kazanması için yardımcı olan herkesi satmış ve kimsenin telefonlarına bile cevap vermez duruma gelmiştir. Öyle ki yıllarını partiye veren (Allah rahmet eylesin) 75 yaşındaki Hatemi Çalık amcaya “Sana 100 lira para vereceğim” diye akşama kadar Ağustos sıcağında güneşin bağrında bekletmiş, garibim Hatemi amca akşama kadar bekleyip, gelmeyen Barış Altıntaş başkanının yaptığıyla sinirlenip evine gitmek üzereyken ilçe binasında kalp krizi geçirmiş ve aramızdan ayrılmıştır. (Tabi şimdi Barış Altıntaşın tekrar ilçe başkanı adayı olduğunu gören Hatemi amcanın kemikleri sızlıyor ve partilisine kalplerden sesleniyordur.)

Konuya devam etmek gerekirse, Altıntaş başkan hızlı siyasi yaşamına o dönem CHP İl Eski Başkanı olan Bülent Tezcan’a karşı hamleleriyle göz doldurarak devam ettirmektedir.

Derken 2011 ön seçimleri gelmiş, kendisine destek veren milletvekili Fatih Atay’ı da ortada bırakarak Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın milletvekili seçilmesiyle keskin bir U dönüşüyle barış çubukları tüttürmeye başlamıştır. Çünkü ön seçim sonrasında tekrar bir kongre süreci oluşmaya başladığı bir süreçti.

Sevgili Barış Altıntaş omurgasız siyaset anlayışının müdavimi olarak kongrelere tek adayla girmeyi başarmış, 350’ye yakın delegenin bulunduğu 2012 Nisan ayında yapılan Merkez İlçe kongresinde 162 oyla (delegenin yarısından fazlasının tepki gösterip oy kullanmamasıyla) tekrar ilçe başkanı seçilmiştir.

Yani sizin anlayacağınız partide kim karşısına ceketini koysa seçilme ihtimali olduğu halde siyasi omurgasızlığın mükâfatını alan, ikinci kez seçilmiş başkan Barış Altıntaş artık daha güçlüdür. Kimsenin telefonlarına bile çıkmayan Altıntaş, artık o dönem kapatılmayan 5 belde örgüt başkanını bile takmaz hale gelmiş ve belde örgütleri teker teker kapısına kilit vurulmaya başlanmıştır.

Bitti mi? Bitmedi tabi seçilmiş başkanın faaliyetleri…

2014 seçimlerinde Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği’ni kendine hedef edinmiş Altıntaş, 2013 Ağustos’unda seçildiği belediye meclis üyeliğinden, seçildiği arkadaşlarının da istifasını alarak yönetimini görevden düşürmüştür.

Bunun üzerine daha önce kendisinin yerine gelmek için görevden aldırdığı başkan Barkan Kalınomuz İl Başkanı seçilmiş ve istifa eden Barış Altıntaş’ı partisinin hesaplarını teslim edemediği için disipline sevk etmiş ve disiplin soruşturması, parti hesaplarını kapatmak adına kestirilen naylon faturalarla kapatılmış ve disiplin soruşturmasından siyasi baskılarla yırtarak siyasi manevra kabiliyetini tekrar ortaya koymuştur. (Not, eğer istenirse hesap açığını kapatan faturaları ibraz edebilirim yeter ki savcılığa bunun ilgili suç duyurusunda bulunması yeterlidir.)

Zaman öyle hızla ilerlemektedir ki Barış Altıntaş Aydın Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak siyasi baskılarla aday gösterilmiş ve seçilmiş, partinin Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olmuştur. Artık herkese mavi boncuk dağıtan Barış Altıntaş daha sonra örgütün seçim bölgesinde yaptığı tüm örgüt seçimlerinde desteklediği adayların kaybetmesine sebep olmuştur.

Yani siyasi yol arkadaşlarına da kendi siyasi emellerinin bedelini bu şekilde ödetmiştir. Fakat her ne şekilde olursa olsun seçildiği Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği’nde herkese iş vaatleri ile ve ön seçimlerde taşeron personeli anahtar listelere tehdit etmesiyle taçlandırmıştır.

Artık öyle bir zaman gelmiştir ki desteklediği tüm adaylar kongreyi kaybettiği için tekrar kendisinin ilçe başkanı adayı olmaktan başka çözümü kalmamıştır. Siyasi emellerinin sultanı Özlem ablası karşısında şimdi partideki siyasi süreci bu şekilde gelişmiş Barış Altıntaş’ın “Efelere Barış gelecek” sloganıyla ilçe başkanı adayı olmasını delegenin özgür vicdanına havale ediyorum. Çünkü Aydın’daki “Barış gelecek” sloganına aykırı olarak Efeler Belediye Başkanlığı hevesiyle Özlem Çerçioğlu - Mesut Özakcan kavgasını en çok körükleyen isim olarak “Barış gelecek” sloganını kullanması, delegenin siyasi hafızası ile dalga geçer niteliktedir.

Sonuç olarak…

CHP Efeler İlçe Kongresi’nde, delege seçilmiş parti emektarı kişilerin, tüm bu serüveni göz önünde bulundurarak oy kullanmaları partisine karşı vicdani bir sorumluluktur. “Barış gelecek” derken CHP Aydın siyasetine kara bir sayfa açmak ya da açmamak sadece delegenin iradesine kalmıştır.

Bu söylediklerimin en büyük cezasını da ekmek umuduyla yılardır kapısında bekletilerek ve görüşülmeyip kullanılıp bir kenara atılmış Cumhuriyet Halk Parti’liler ödemektedir.

Şimdi karar sizin…

Barış mı, ezilmiş CHP’liler mi?

Sepetim