ADD Genel Kurulu üzerine…

Gazeteci Dağıstanlı derneğin kirasının Büyükşehir Belediyesi’nce karşılanmasını da inceden eleştirirken, “Şimdi buradan Günver Güneş ve eşi ADD Şube Başkanı Müslime Güneş hocalara, bu durumu savunanlara soruyorum… Büyükşehir Belediye Başkanı kim olursa olsun, zamanı geldiğinde bencil davranıp, ADD’ye verdiği bu desteği başımıza kakarsa, dernek başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ayağa kalkıp, ‘kiramızı veriyorsunuz diye Derneği kendi amaçlarına göre yönlendirip yönetemezsiniz, bize hükmedemezsiniz’ diyebilecekler mi?” diye sordu.

İŞTE USTA GAZETECİ ATİLLA DAĞISTANLI’NIN “ADD GENEL KURULU VE SÜRPRİZLER…” BAŞLIĞI İLE KALEME ALDIĞI YAZISI..

“TAM BAĞIMSIZLIK; ANCAK MALİ BAĞIMSIZLIK İLE MÜMKÜNDÜR.”
Mustafa Kemal Atatür

Atatürkçü Düşünce Derneği Aydın Şubesi’nin 14. Genel Kurulu seçim sonuçları oldukça ilginç.

Seçimler başlamadan önce dağıtılan oy pusulasında kadın adayların sayısı dörttü. (Müslime Güneş, Gülseren Barış, Aynur Umutlu ve Barış Erbaş.)

Erkekler ise (3) Abdülkadir Turan, Hakan Sarayköylü ve Burak Can.

Kadınlar son dönemeçte oldukça güçlü bir hamle yaparak Hakan Sarayköylü’yü silip yerine Mükerrem Kürüm hoca ile ipi göğüslediler.

Kadınlar; 5, erkekler 2.. EŞİTTİR YEDİ KİŞİLİK YÖNETİM.

Sevinmedim dersem yalan olur. Hele hele Mükerrem Kürüm hocamla her zaman dostluğundan gurur duyduğum Barış Erbaş kardeşimin ve partiden tanıdığım Aynur Umutlu’nun yönetime girmiş olmalarından büyük bir keyf aldım.

Gülseren Barış’a gelince, o her zaman ADD’nin sessiz; ama vefakar neferidir.

Müslime Güneş hanım, ADD’de daha önceki dönemler başkanlık yapmış eşi Günver Güneş hocanın desteği ve kortrolü ile bir döneme daha girmiş oldu.

HAYIRLI OLSUN!
Gelelim genel kurulun havasına.

Ayhan Başdemir ile birlikte genel kurula giderken, Ayhan, “abi boş ver konuşma” dedi. Ben de “konuşmayacağım Ayhan, gidelim dinleyelim, oyumuzu verip gelelim” dedim.

Divan Başkanı Mahmut Nedim Barış, dilek ve temenniler bölümünde konuşmak isteyenlerin adlarını alırken Dr. Metin Aydın adını yazdırdı, sonra Ekrem Göçmen hoca.

Metin bey, konuşmasında dernek olarak ekonomik bağımsızlığımızı yitirmeye başladığımıza değindi.

Metin beyin sözlerini başkan Müslime Güneş’in yanıtlaması beklenirken, genel merkez delegesi ve önceki dönemler şube başkanlığı yapmış Günver Güneş, mikrofonu alarak konuşmaya başladı ve giderek yükselen ses tonuyla Metin beyin düşüncelerini bastırmayı denedi.

İşte bu an dayanamadım ve konuşmak istediğimi söyledim.

ADD Şubesinin kirasının Büyükşehir tarafından ödenmesinin ne sakıncası varmış?

Eskişehir ve birçok ilde böyleymiş.
Şimdi buradan Günver Güneş ve eşi ADD Şube Başkanı Müslime Güneş hocalara, bu durumu savunanlara soruyorum…

Büyükşehir Belediye Başkanı kim olursa olsun, zamanı geldiğinde bencil davranıp, ADD’ye verdiği bu desteği başımıza kakarsa, dernek başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ayağa kalkıp, “KİRAMIZI VERİYORSUN DİYE DERNEĞİ KENDİ AMAÇLARINA GÖRE YÖNLENDİRİP YÖNETEMEZSİN, BİZE HÜKMEDEMEZSİN” diyebilecekler mi?

Diyelim ki diyebilecekler.

O zaman neden belediyeden destek alarak geleceklerine şimdiden ipotek koyduruyorlar?

Elbetteki belediyelerden maddi destek almak o kadar kötü bir şey değil; ama burası ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ.

ADD’nin maddi manevi anlamı birilerinin lütfuyla değer kazanmaya muhtaç olmamalıdır. Böyle bir durum varsa ADD gerçekten bağımsız mıdır? Böylesi durumlarda yöneticilerin kendilerini sorgulamaları gerekmez mi?

ADD üyesi olanlara bir olayı anımsatmak istiyorum.

Duyumlara göre uzunca bir süre önce MV Hüseyin Yıldız derneğe giderek 500 TL bağışta bulunmuş ve ADD’nin CHP’nin arka bahçesi olmasını önermiş, kulakları çınlansın Kamil Koşaner hocamızda parayı geri vererek Yıldız’ı terslemiş (Ergun Poyraz’dan alıntı.)

Genel kurulda konuşan Atakan Hatipoğlu hoca da, Cumhuriyet yemeği ile ilgili yazımdan alınmış olacak ki o da kendine göre benimle ilgili bir şeyler söyledi; ama mikrofonu ağzına çok yanaştırması ve konuşurken üst dudaklarını yeterince kullanmaması nedeniyle onu duyduydum; ama tam olarak anlayamadım. Trol mirol gibi laflar etti.

Atakan hoca, sizin akademik kalıplarınız benim gazeteciliğimi sorgulamaya, değerlendirmeye yetmez.

Söyleyeceğiniz bir şeyler varsa bunu yüzüme karşı söylerseniz ben de her zaman olduğu gibi sizin yüzünüze karşı söylerim, bunun dışında yapacaklarınız egonuzla ilgili olabileceği için beni ilgilendirmeyecektir.

ADD Aydın Şubesi’nin tarihinde daha önce 5 KADIN yönetici olduğunu sanmıyorum.

Öyleyse bu bir devrimdir.

Bakalım devrimi nasıl geliştireceksiniz?