0.542. 537 86 70

Adalet Bakanı Gül Aydın’da konuştu..

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Hukuk dert olan değil derman olandır. Hukuk yük olan değil yük alandır. Mağdurun hakkı yeni mağduriyetler yaşanmamasıdır. Adliyenin içinde devletin koruyan elini çekerseniz geriye soğuk bir bina kalır. Bir binayı adliye yapan tabelası değil o binanın içindeki adalet duygusunun temiz, hızlı ve adil bir şekilde karşılık bulmasıdır” dedi.

2021-11-01

Bu gün Aydın’a gelen Adalet bakanı Abdulhamit Gül Adnan Menderes Üniversitesi'nde düzenlenen Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Hukuk devletinin bir grubun değil milletin kararı ve tercihi olduğunu ifade ederek Gül, "Elinde çekiç olan, herkesi çivi gibi görür. Eski Türkiye'de hukukun eline çekiç verdiler ve herkesi çivi gibi gördü. Kimisini inancından, kimisini siyasi görüşünden, kimisini kılık kıyafetinden suçlayan bir hukuk vardı. Bugün ise sadece hukuk ve hukukun üstünlüğü var. Yeni Türkiye'de başka arayışlara yer yoktur. Biz insanımıza baktığımızda hak ve özgürlük görüyoruz. Sadece insanımızı öncelemeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde reformları hayata geçirmeye kararlıyız" dedi.

Türkiye’nin uluslararası siyasette müstesna bir yere sahip olduğunu ifade eden Bakan Gül şunları kaydetti:

"Bu toprakların ruhu, milletin irfan ve bilgeliği vardır. Milletimiz tarih boyunca büyük bir destanı ortaya koymuştur. 90'lı yıllarda ise ayrımcılık, asimilasyon, faili meçhul cinayetlerin olduğu bir zulüm yaşandı. Milletimiz çok ağır bedeller ödedi. Ülkemizin müstesna yeri defalarca erozyona uğratıldı. Biz o karanlık döneme çok net biçimde cevap verdik. O cevap hukuk devletidir, hak ve özgürlüklerdir. Buradan artık geriye dönüş mümkün değildir. Bu noktadan ileriye gitmek bu millete sözümüzdür. Hukuk devleti ilkesini insan hak ve özgürlüklerini geliştirerek güçlendirebiliriz. Hukuk devleti bir grubun değil milletin kararı ve tercihidir."

Bakan Gül, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri biriminin yeni olmasına rağmen mağdurların yanında olmayı hedefleyen uygulamalarla çalışmasını sürdürdüğünü kaydederken, "Türkiye'nin yolu herkesin hakkını, hukukunu en yüksek standartlarda geliştirmektir. Bu çerçevedeki çalışmalarımızı tüm paydaşlarla sürdürmeyi hedefliyoruz. Tarih boyunca yenilik arayışları sanık hakları, savunma hakları çerçevesinde ilerlemiştir. Mağdur hakları ise 'sanık cezalandırılınca yerine gelir' düşüncesiyle ilerlemiştir. Oysa bir mağdurun hakkı suç işlenir işlenmez doğar. Bu sebeple adliyenin kapısı asla bir bilinmeze yol açmamalıdır. O kişi bir suçun mağduru ise belirsizlik yeni ve daha büyük bir mağduriyet anlamına gelmektedir" diye konuştu.

“ADLİYE KAPISI HUZUR VE GÜVEN VERMELİ..”

Bakan Gül, Adliye kapılarının huzur ve güven vermesi gerektiğini belirtirken şöyle konuştu: “Hukuk dert olan değil derman olandır. Hukuk yük olan değil yük alandır. Mağdurun hakkı yeni mağduriyetler yaşanmamasıdır. Adliyenin içinde devletin koruyan elini çekerseniz geriye soğuk bir bina kalır. Bir binayı adliye yapan tabelası değil o binanın içindeki adalet duygusunun temiz, hızlı ve adil bir şekilde karşılık bulmasıdır. Bir yargı mensubunu yargı mensubu yapan da cübbesi değildir. Dışarıda rüzgar hangi yönden eserse essin hakim dosyasına ve delillerine bakar. Mağdurun sesini duyan bir duruş o kişiyi gerçek anlamda hakim ve savcı yapar. Yargıya yapılacak en büyük iyilik tribün tezahüratının bir parçası olmaktan kaçınmaktır. Adaleti gerçekten isteyen bir kişinin yapması gereken süreci sabırla beklemektir. Hukuk sesi daha çok çıkanın değil haklı olanın yanındadır. Adalet sessiz kitlelerin sesidir.”

Adaletin verdiği hükmün gecikmeksizin ve adil bir biçimde tecelli etmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Gül, "Adalet herhangi bir tartışmaya mahal bırakmaz. O tartışmaya nokta koyar. Adalet tereddüt etmez. Adalet bir skor işi değildir. Adalet 'şu kadar kişi yakalandı, tutuklandı' ibaresinden öte vatandaşların emanetidir. Bunun geri dönüşünü bir mağdurun gözlerinden okuyabilirsiniz. Yatağa bağımlı bir teyzemizin yanına adaleti götürmek gibi uygulamalar adaletin gerçek anlamda tecelli etmesine katkı sağlayan iyi uygulamalardır. Kağıt üzerinde kalan güzel söz ve temennilerin insana dokunmadıkça bir anlamı yoktur. Bu tür uygulamalar adalet sistemi için çok önemli kazanımlardır. Adaleti dar kalıplara, sıkı prosedürlere kurban etmemek çok değerlidir" diye konuştu.

Toplantıya Bakan Gül'ün yanı sıra Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker, ADÜ Osman Selçuk Aldemir, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Başkanı Ramazan Gürkan, milletvekilleri ve hukukçular katıldı.

 

Okunma sayısı: 45.914

Sepetim